Kişisel verilerin kaydedilmesi ve yayılması ihlali suçu, TCK içerisinde 136.maddede bunun hem tanımı hem de cezası açık bir biçimde tanımlanmıştır. Buna göre bir kişiye ait olan her çeşit veri, onun özelidir. Bunun hem ele geçirilmesi hem de farklı yöntemlerle yayılmaya başlanması suçtur. Üç farklı şekilde bunun oluştuğunu görmekteyiz. İlki, kişisel olarak tanımlan verinin üçüncü şahıslara verilmesi şeklindedir. Diğeri, hukuka aykırı bir biçimde yayılmasıdır. Sonuncusu ise bunların zorla alınmasıdır.
Kişisel Verilen Ele Geçirilmesi Suçunun Unsurları Nelerdir?
- Bir başkasına ait olan bilgilerin ele geçirilmesi TCK’ya göre bir suçtur. Verilerin bulunduğu dosya, kayıt, kağıt, evrakların alınması şeklinde olabilir. Fail olarak tanımlanan kişinin, bu çerçevede mutlak bir hakimiyeti olmak zorundadır. Bilişim sistem içerisinden bunların ele geçirilmesi de söz konusu olabilir.
- Kişilerin bilgilerinin alınmasına ek olarak bunların izinsiz bir şekilde afişe edilmesi ya da yayılması gibi bir suç unsuru da vardır. Üçüncü şahısların rahat bir şekilde erişim sağlayabileceği şekilde eylemin yapılmış olması şarttır. Kısa mesaj, elektronik ileti, görsel ve yazılı olarak bilinen medyada yayınlanması gibi örnekleri vardır.
- Verilerin başka birisine verilmesi ise TCK içerisinde iki değişik şekilde ifade edilmiştir. Buna göre başka birisi demek hem tüzel hem de gerçek kişi demektir.
Hangi Veriler Kişisel Olarak Kabul Edilir?
- Kişisel verilerin kaydedilmesi ve yayılması ihlali suçunda, ne tür bilgilerin bu suç kapsamı içerisine girdiği çok önemlidir. Buna göre nüfus bilgileri ilk sırada yer alır. Yani baba ve anne ismi, doğduğu yer ile tarihi, TC kimlik numarasına ek olarak şahsın soyadı ve adı kişisel bilgidir. Bunun kaydedilmesi ve yayılması suçtur.
- Adli sicil kaydı, banka hesap bilgileri, parmak izi, kan grubu, ahlaki ve cinsel eğilimi gibi bilgilerin de yine bu kapsamdan değerlendirilmekte olduğunu bilmek gerekiyor.
Tüm bu bilgi ve veriler kanunlarla güvence altına alınmıştır. Bunların bir şekilde kopyalanması, kaydedilmesi ve yayılması suçtur ve ceza gerektirir.
Kişisel Verilen Ele Geçirilmesi ve Yayılması Suçunun Cezası Nasıldır?
Kişisel verilerin kaydedilmesi ve yayılması ihlali cezaları şöyledir;
- TCK 136’ya göre bu tip bir durumun ortaya çıkması sonrasında fiili işleyen kişinin en az 2 yıl en çok 4 yıllık bir ceza alması söz konusudur. Bunun hapis şeklinde uygulandığını ifade etmek gerekiyor.
- Bunun yanı sıra ele geçirme ve yayma gibi suçlarda bunu, devlet görevlisi bir memur, gerçekleştirdiği zaman olay kötüye kullanma olarak tabir edilir. Böylelikle verilecek olan cezada da bir artma olur ve yarı oranında hapis cezası eklenir. Aynı ceza ve durum herhangi bir sanat veya meslekten elde edilen kolaylık neticesinde ortaya çıkan suçlarda da geçerlidir. 3 sene ile 6 yıl arasında değişen hapis cezaları vardır.
- Bu cezaların belli hükümler çerçevesinde adli para cezasına çevrilmesi gibi bir durum söz konusudur. Aynı şekilde ceza ertelenebilir. Hükmün açıklanmasının geriye bırakılması gibi bir durum da vardır.
Bu Suç Çerçevesinde Cezayı Arttıran Durumlar Nelerdir?
Kişisel verilerin kaydedilmesi ve yayılması ihlali suçlarında cezanın artmasına neden olan bazı özel durumlar söz konusudur. Bunların başında ise kamu görevlisinin bu suçu işlemesi gelir. Avukat, zabıta, savcı, hakim, memur buna örnektir. Yarı oranında bir artış hükme bağlanır. Değişik sanat, meslek grupları çerçevesinde çalışarak, bunun üzerinden kişisel bilgilerin alınması ve yayılması durumunda da ceza çoğalır.