İstinabe Nedir?
İstinabe Ne Demek?
İstinabe, Arapça kökenli bir sözcük olup usul hukuku kavramı olarak karşımıza çıkar. Naib sözcüğü ile yakından ilişkilidir. Naib; geçici vekil, bir kişinin yerine geçici olarak geçen anlamına gelir. Hukukta naib üye şeklinde kullanılan kavram ise heyet olarak görev yapan bir mahkemede belirli bir işin ifası için ilgili mahkeme tarafından tayin edilen hâkimi tanımlamak için kullanılır. İstinabe nedir sorusu, TDK sözlüğünde şu şekilde yanıt bulmaktadır;
Davanın görülmekte olduğu mahkemeye gönderilmek için başka bir yerde bulunan bir tanığın oradaki mahkeme tarafından ifadesinin alınması.
İstinabe kavramı; “bir mahkemenin kendi yargı çevresi dışında ifa edilecek bir iş için bir başka mahkemeden iş yahut işlemin ifası isteminde bulunması” şeklinde, usul hukukunda tanım bulmaktadır. Her mahkeme, belirli bir alanda yetki sahibidir. İstinabe usulü ise, söz konusu kuralın yani mahkeme yetkilerinin belirli bir çevre ile sınırlandırılmasının bir neticesidir.
Mahkemelerin yetki sahibi kılındığı alanlar, yargı çevresi olarak isimlendirilir. Mahkemelerin yetkisi, yargı çevresi ile tahdit edilmiştir. Dolayısıyla bir mahkeme, yargı çevresi dışında kalan alanlarda yetki sahibi değildir. Mahkemelerin yargı çevresi, 5235 Sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun m.7’de düzenleme alanı bulmuştur. İşbu kanun maddesi;
Hukuk mahkemelerinin yargı çevresi, bulundukları il merkezi ve ilçeler ile bunlara adlî yönden bağlanan ilçelerin idarî sınırlarıdır. Ancak özel kanunlarla kurulanlar da dâhil olmak üzere, hukuk mahkemelerinin yargı çevresi, il ve ilçe sınırlarına bakılmaksızın Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Kurulunca belirlenebilir.
5235 Sayılı Kanun’un 7.maddesi gereğince bir davada yetki sahibi mahkeme belirli olsa dahi kimi hallerde, yargısal işin vasfı uyarınca bir başka yargı çevresinde ifa edilmesi söz konusu olabilir. Söz gelimi yetki sahibi mahkemenin yargı çevresinin dışında bir kişinin getirilmesinin vakit kaybına veya ekstra masrafa sebebiyet verecekse, zaman kaybını ya da güçlüğü ortadan kaldırmak için istinabe usulüne başvurulur. Zira söz konusu hallerde mahkemeler arası muavenet söz konusudur.
Mahkemelerin bu şekilde yardımlaşma usulüne istinabe adı verilir. İstinabe usulüne dair somut bir örnek vermek gerekirse; yetki sahibi mahkemenin İzmir Asliye Ceza Mahkemesi olduğu bir davada tanıklar Ardahan’da ikamet ediyor olabilir. Bu durumda İzmir Asliye Ceza Mahkemesi, tanıkların dinlenmesi adına Ardahan Asliye Ceza Mahkemesine talepte bulunabilir. Zira tanıklar Ardahan’da ikamet ettiği için Ardahan Asliye Ceza Mahkemesine ait yargı çevresi içerisindedirler.
İstinabe usulüne ilişkin ifade ettiğimiz örnekteki İzmir Asliye Ceza Mahkemesi, yani hukuki yardım istemi ileri süren mahkeme “istinabe eden mahkeme” olarak adlandırılır. Ardahan Asliye Ceza Mahkemesi ise kendisinden hukuki yardım talep edilen mahkeme olup “istinabe olunan mahkeme” adıyla isimlendirilir.
İstinabe Usulü
İstinabe usulüne başvurulabilmesi içim somut olayın belirli şartları karşılıyor olması gerekir. Bu şartlar şu şekilde sıralanabilir:
- Yargısal iş ya da işlemin ifasında dair talebin yazılı ileri sürülmesi gerekir.
- İfa edilmesi talep edilen yargısal iş ya da işlemin talep yazısında net ve açık bir biçimde ifade edilmesi gerekir.
- İfası istenen yargısal iş ya da işlemin, hukuki yardım talep edilen mahkemenin yetkisi kapsamında, yani yargı çevresinde yapılabilecek nitelikte olması şarttır.
- Yerine getirilmesi talep edilen yargısal iş ya da işlem için gereken masrafların karşılanması gerekir. 492 Sayılı Harçlar Kanunu m.35 ile hüküm altına alınan bu kurala aykırı davranılması halinde, yerine getirilmesi talep edilen iş ya da işlem ifa edilmez.
- Hukuki yardım talep edilen mahkeme, tutanak düzenler ve varsa diğer belgeler ile birlikte talep sahibi mahkemeye iletir.
İstinabe Usulü ile İfade Alma
İstinabe yolu, yalnızca yargısal iş ve işlemlerle tahdit edilmiş değildir. Mahkemeler arası hukuki yardımlaşma usulü olan istinabe yolu; tanık dinlenmesi, keşif yapılması, isticvap işleminin ifası, yemin ettirilmesi, delil incelemesi ve ön inceleme yapılması gibi konularda da uygulanabilir.
İstinabe usulü ile isticvap ve yemin işleminin yapılabilmesi için; söz konusu işlemlere muhatap olacak kişinin farklı bir mahkemenin yargı çevresinde bulunması ve bulunduğu yerde görüntü ve ses naklinin mümkün olmaması şartı aranır. İstinabe usulü ile ifade alma işlemi de yapılabilir.
İfadesine müracaat edilecek kişinin soruşturma mahallinde bulunmaması halinde, bulunduğu yerdeki yetkili kişiye istinabe talimatı verilir. Söz konusu talimat yazılı şekle tabi olup içerisinde, ifadesi alınacak kişiye sorulması gereken sorular yer alır. Bu itibarla, istinabe usulü ile alınacak ifadede öğrenilmek istenen bilgiler açıkça yer almalıdır.