Evlilik Sözleşmesi Nedir?
Evlilik sözleşmesi; evlilik öncesinde ya da evlilik birliği devam ederken tarafların mal varlıklarına dair gerçekleştirdikleri sözleşmedir. Türk Medeni Kanunu ile mal rejimi olarak ifade edilen evlilik sözleşmesi, tarafların rızasına dayanan bir sözleşme olup eşlerden birisinin evlilik sözleşmesinden kaçınması halinde yapılması söz konusu değildir. Yasa, evlilik sözleşmesinin geçerli olabilmesi için şekil şartlar öngörmüştür. Kanun koyucunun sınırlı sayıda düzenlediği mal rejimi türleri; mal ayrılığı, paylaşmalı mal ayrılığı ve mal ortaklığıdır.
Evlilik sözleşmesi, TMK md.203’te mal rejimi sözleşmesi adıyla düzenleme alanı bulmuştur. İradi bir sözleşme olan evlilik sözleşmesi, ister evlilik öncesinde ister evlilik birliği devam ederken yapılabilir. Taraflar, iradi bir sözleşme olan evlilik sözleşmesi yapacakları zaman kanunda sınırlı sayıda ifade edilen mal rejimleri ile bağlıdır. Kanun ile hüküm altına alınmayan bir mal rejimi üzerinde sözleşme yapılabilmesi mümkün değildir. Taraflar, evlilik sözleşmesi yapmadılar ise bu takdirde edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacaktır.
Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi
Evlilik sözleşmesi yapmamış eşler, yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olur. TMK md. 202 düzenlemesi ile hüküm altına alınan edinilmiş mallara katılma rejimi, tarafların evlilik birliği süresince edindiği kazanımların ve malların eşit olarak paylaştırılması esasına dayanır. Edinilmiş malların ne olduğu da yine aynı kanunun 219. Maddesinde düzenlenmiş olup şu şekildedir:
- Çalışma karşılığında kazanılan ücret ve sair kazanımlar,
- SGK ya da sosyal yardım kuruluşları tarafından yardım niteliğinde gerçekleştirilen ödemeler,
- İş nedeniyle iş gücü kaybı yaşanması ve iş gücü kaybına karşılık yapılan tazminat ödemeleri,
- Kişisel mallara ait gelirler,
- Edinilmiş mallar arasında olmayan ancak yasa gereğince edinilmiş mal statüsünde kabul edilen unsurlar.
Uygulamada, edinilmiş mallara katılma rejimine dahil edilmeyen kişisel mallar da sıkça merak edilir. Bu mallar aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Kişisel kullanıma yarayan mallar,
- Evlilik öncesinde sahip olunan mallar,
- Evlilik sonrası eşe miras kalması yahut eşin, bir başka karşılık olmadan kazandığı mallar,
- Manevi tazminat alacakları,
- Yasada kişisel mal olarak ifade edilmemiş olmasına karşın kişisel mal kabul edilen maddi haklar.
Taraflar, sözleşmeyi yapmak suretiyle mal ayrılığına tabi olursa, taraflardan birisi vefat ederse ya da boşanma gerçekleşirse, edinilmiş mallara katılma rejimi sona erer.
Evlilik Sözleşmesi Kapsamında Seçilebilecek Mal Rejimleri
Türk Medeni Kanunu, sözleşmenin yapılması noktasında eşlere tam yetki tanımakla birlikte sözleşmenin muhteviyatına ve şekline dair bazı sınırlamalarda bulunmuştur. Eşler, yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olmak istemeyebilir. Bu durumda, kanunda sınırlı sayıda düzenlenen mal rejimlerinden herhangi birisi üzerinde mutabık kalabilir. Tarafların aralarında yapılacak evlilik sözleşmesinin şeklen geçerli olması, sözleşmenin geçerlilik şartları arasında yer alır.
Evlilik Sözleşmesini Kimler Yapabilir?
Tarafların evlilik sözleşmesi yapabilmesi için TMK’da “Sözleşme Ehliyeti” başlığı altında ifade edilen şartların karşılanıyor olması gerekir. Söz konusu şartlar gereğince evlilik sözleşmesi yapılabilmesi için sözleşme taraflarının ayırt etme gücüne sahip olması gerekir. Tam ehliyeti haiz kişiler, bizzat kendileri sözleşme yapabilirken tam ehliyeti haiz olmayan kısıtlılar ve küçüklerin mutlaka yasal temsilcilerinin onayını alması gerekir. Tam ehliyetsiz kişilerinse bu sözleşmeyi yapabilmesi mümkün değildir zira bu kişiler, tam ehliyetsiz olmaları nedeniyle evlenemezler.
Evlilik Sözleşmesinin Şekli
Evlilik sözleşmesi, yazılı şekle tabidir. Tarafların, evlilik öncesinde yazılı şekilde hazırladıkları evlilik sözleşmesini nihak memurunun onaylaması gerekir. Sözleşme, yalnızca evlenmeden önce değil, evlilik birliği içerisinde de yapılabilir. Bu tür evlilik sözleşmesinde taraflar karşılıklı rızaları ile noter onayı olmak suretiyle sözleşme yapabilir. Evlilik öncesi yapılacak sözleşmenin resmi nikah memuru, evlilik süresince yapılacak sözleşmenin ise noter onayı ile yapılması, mal rejimi sözleşmesinin geçerliliği için aranan şekli şartlardandır.
Mal Rejimi Türleri
Türk Medeni Kanunu, yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi haricinde farklı mal rejimleri düzenlemiştir. Eşler, evlilik sözleşmesi yapmak suretiyle yasada sınırlı sayıda ifade edilen mal rejimlerinden birisi üzerinde mutabık kalabilir. TMK ile hüküm altına alınan mal rejimleri şu şekildedir:
- Mal Ayrılığı: TMK md. 242’de hüküm altına alınan mal ayrılığı rejimi ile eşler, sahip oldukları mallar üzerinde kanuni sınırlar dahilinde kalmak kaydıyla tüm hakları haizdir.
- Paylaşmalı Mal Ayrılığı: TMK md. 244 ile düzenleme alanı bulan paylaşmalı mal ayrılığı ile eşler, kendi malları üzerinde tasarrufta bulunma, kullanma ve yararlanma hakkına sahiptir. Bu tür mal rejiminde taraflar, borçlarından yalnızca kendileri sorumludur. Koşulların gerçekleşmesi halinde boşanmada hakim, taraflardan birinin payının azaltılması kararını da verebilir.
- Mal Ortaklığı: TMK md. 256’ ile hükme alınan mal ortaklığı rejimi, yasal mal rejimi türlerinden bir diğeridir. Bu rejimin tercih edilmesi durumunda ortaklık mallarına, kişisel mallar da dahil edilir. Mal ortaklığı; genel mal ortaklığı ve sınırlı mal ortaklığı olmak üzere ikiye ayrılır. Genel mal ortaklığı, eşin kişisel malları haricindeki gelirleri kapsar ve taraflarından biri ortaklık malları üzerinde yalnız başına tasarruf hakkını haiz değildir. Sınırlı mal ortaklığında ise taraflar, kişisel malların ve edinilmiş malların gelirlerini ortaklık kapsamında alabileceği gibi yalnızca belirli gelir ve malların ortaklığa konu teşkil etmesine de karar verebilir.
Evlilik Sözleşmesi Nasıl Hazırlanır?
Evlilik sözleşmesinin mutlaka yazılı yapılması gerekir. Taraflar, evlenmeden önce evlilik sözleşmesi yapmak istedikleri takdirde yazılı sözleşmenin resmi memur tarafından onaylanması gerekir. Eşler, evlilik birliği devam ederken evlilik sözleşmesi yapmak istiyorsa yazılı sözleşmenin noterde düzenleme şeklinde yapılması veya notere onaylatılması zaruridir. Tarafların istek ve talepleri, sözleşmede tek tek ifade edilir. Tarafların taleplerini yazılı şekilde ihtiva eden sözleşme, yine sözleşme taraflarınca imza altına alınır. Evlilik sözleşmesi ile tercih edilen mal rejiminin açık ve net bir biçimde ifade edilmesi son derece önemlidir. Bu itibarla, evlilik sözleşmesi örneği elde etmek suretiyle evlilik sözleşmesi hazırlamak yerine uzman desteği alınması, tarafların hak ve menfaat kaybı yaşamaması adına önemlidir.
Evlilik Sözleşmesi Nasıl İptal Edilir?
- Eşlerden birinin malvarlığının borca batmış olması ya da ortaklıktaki payının haczedilmiş olması
- Ortaklığın menfaatlerini tehlikeye düşürmüş olması
- Ortaklık üzerinde diğer eşin rızası alınmadan tasarruf yapılmış olması
- Eşlerden birinin sürekli ayırt etme gücünden yoksun olması
Evliyken Evlilik Sözleşmesi Yapılır Mı?
Evlilik sözleşmesi esasen evlilikten önce yapılmalıdır. Evlilik birliği esnasında yani resmi nikah anında da yapılabileceği gibi evlendikten sonra yapılması da mümkündür.
Evlilik Sözleşmesi Ölüm Halinde Geçerli Midir?
Ölüm halinde de evlilik sona erer. Evlilik sözleşmesi olarak adlandırdığımız mal rejimi sözleşmesi, evliliğin sona ermesi halinde mal paylaşımının nasıl yapılacağına ilişkindir. Dolayısıyla evlilik sözleşmesi ölüm halinde de geçerli olur ve mal paylaşımı buna göre yapılır.
Evlilik Sözleşmesinde Hukuki Yardım
Evlilik sözleşmesi; evlilik öncesinde ve evlilik esnasında yapılabilen, TMK’da ifade edilen emredici hükümlere uygun olacak şekilde yapılacak evlilik sözleşmesi, rızai bir sözleşme olup yasada ifade edilen mal rejimlerinden herhangi biri üzerine dayanabilir.
Eşler, evlilik sözleşmesi yapmak suretiyle mal rejimi seçimi yapmamışlar ise bu takdirde geçerli mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanacaktır. Eşler açısından son derece önemli ekonomik sonuçlar doğuran evlilik sözleşmesinin, alanında uzman ve deneyimli bir Aile Hukuku avukatı nezaretinde hazırlanması, gelecekte yaşanması muhtemel uyuşmazlıklarda menfi hallerle karşılaşılmaması adına önemlidir.