tr02122363690
·
[email protected]
·
Pzt - Cuma 09:00-17:00
Avukata Sor

Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması Suçu Ve Cezası

Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması Suçu Cezası

Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu 5237 sayılı; Türk Ceza Kanunumuzun 234. maddesinde düzenlenmiştir. İleride detaylandırılacak olan çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu unsurlarının gerçekleşmesi halinde; Failin eylemine göre “üç aydan bir yıla kadar” hapis cezası ile cezalandırılması mümkündür. Daha çok aile düzeninin korunması amaçlandığından TCK’nın “Aile Düzenine Karşı Suçlar” başlığı altında yer almaktadır. Filin suç olarak tanımlanmasında; Ayrıca velayet hakkı da korunma altına alınmaya çalışılmıştır.

Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması Suçu Cezası

TCK 234 maddesinde ve alt bentlerinde suçun tanımı yapılmıştır. Özellikle fail ile çocuk arasındaki kan hısımlığı, çocuğun yaşı veya çocuğun evi kendi isteği ile terk etmiş olması hali dikkate alınarak değişik cezai müeyyideler uygulanmaktadır. Bu nedenle, çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunu ayrı başlıklar altında incelenmesi gerekmektedir.

  1. TCK 234/1 maddesinde suçun temel şekli düzenlenmiştir. Buna göre; Velayet yetkisi herhangi bir şekilde elinden alınmış olsa da; Anne ya da babasının veya 3. derece dahil kan hısımının 16 yaşını bitirmemiş durumda olan çocuğu bakım ve gözetim altında bulunan kimsenin, veli ya da vasisinin yanından herhangi bir cebir ya da tehdit kullanmaksızın kaçırması ya da alıkoyması halinde Fail; “3 aydan 1 yıla kadar hapis” cezası ile cezalandırılır.
  2. TCK 234/2. maddesinde ise daha çok suçun daha ağır cezayı gerektiren hali düzenlenmiştir. TCK 234/2 maddesine göre; TCK234/1 maddesinde belirtilen fiilin işlenmesi sırasında cebir ya da tehdit kullanılması veya çocuğun 12 yaşını bitirmemiş olması halinde; Fail hakkında TCK 234/1 maddesi uyarına verilen hürriyeti bağlayıcı cezanın 1 kat oranında artırılacağı öngörülmüştür.

Ayrıca bakınız: Çocuk Teslimine Muhalefet Suçu Ve Cezası

Yabancılar Tarafından Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması

  • TCK 234/3 maddesinde çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunun sıkça rastlanan bir hali düzenlenmiştir. Uygulamada sıklıkla Yabancılar tarafından çocuğun kaçırılması olarak da bilinmektedir. TCK 234/3 maddesine göre; “Kanuni temsilcisinin rızası veya bilgisi olmaksızın evi terk eden çocuğu rızası olmuş olsa dahi; Kanuni temsilcisine veya yetkili makamlara haber vermeden yanında tutan kişi ise; “3 aydan 1 yıla kadar hapis” cezası ile cezalandırılır.

Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması Suçu Unsurları

Yukarıda verilen bilgiler ışığında; çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunun unsurları arasında en dikkat çekici husus “cebir ve tehdit” unsurudur. Ayrıca suçun niteliğini belirtilen diğer bir unsur ise; Kan hısımlığıdır. Şöyle ki; TCK 234/1, TCK 234/2 ve TCK 234/3 maddelerinde belirlenen filin herhangi bir kan hısımlığı bulunmayan kişilerce cebir veya tehdit kullanılarak işlenmesi halinde; çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu dışında; TCK 109/3-f maddesinde düzenlenmiş “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan yargılama yapılmaktadır.

Görüldüğü üzere suçun oluşumuna etki eden en önemli unsur kan hısımlığı ve tehdit / cebirdir. ayrıca çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu unsurları arasında sayılan diğer bir husus ise “kast” unsurudur. Failin çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan dolayı yargılanmasının yapılarak cezalandırılması için kasten hareket etmiş olması gerekmektedir. Buna bağlı olarak failin çocuğun 16 yaşını bitirmemiş olduğunu bilerek hareket etmesi gerekmektedir.

Gerek TCK 234/1 maddesinde belirtilen, çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda gerekse; Çocuk teslimine muhalefet suçunda; Suçun faili velayet yetkisi kendisinde olmayan anne veya baba olabilmektedir. Bu nedenle uygulamada her iki suç konusunda tereddüde düşülmektedir.

Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda failin çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulması yetkisi dışında hareket etmiş olması gerekmektedir.

Aksi takdirde kendisine; Çocuk teslimi veya kişisel ilişki maksadıyla teslim edilen çocuğu tekrar velayet sahibine teslim etmemek, çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunu oluşturmamaktadır. Her iki suçun birbirinden ayrımının daha iyi anlaşılabilmesi açısından web sitemizde mevcut “çocuk teslimine muhalefet suçu” başlıklı makalemizi incelemek için tıklayınız.

Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması Suçunda Şikayet

Suçun TCK 243/3 maddesinde belirtilen haller dışında kalması halinde herhangi bir şikayet aranmaksızın re’sen soruşturma yapılmaktadır. Ancak failin eyleminin TCK 243/3 maddesi kapsamında değerlendirilmesi halinde soruşturma yapılması şikayete bağlıdır.

Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması Suçunda Yargılama

TCK 243/1, TCK 243/2 ve TCK 243/3 maddelerinde belirtilen suçun ceza alt ve üst sınırları dikkate alındığında yargılama görevi Asliye Ceza Mahkemelerindedir. Yargılama yetkisi ise suçun işlenmiş olduğu yer Asliye Ceza Mahkemesidir.

Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması Suçunda Uzlaşma

Yukarıda da belirtildiği üzere; failin eyleminin TCK 243/1 ve TCK 243/2 hallerinde kalması takibi şikayete bağlı değildir. Ancak failin eyleminin TCK 243/3 maddesi kapsamında kalması halinde şikayete bağlı olmakla beraber atılı suç uzlaşma kapsamındadır. Bu nedenle; gerek soruşturma aşamasında, gerekse kovuşturma aşamasında tarafları uzlaşması halinde sanık hakkında devam eden kovuşturma nedeniyle düşme kararı verilebilmektedir.