375 Sayılı KHK özellikle geçici 35. Maddesi ile dikkatleri üzerine çekmiştir. İlk halinin 1989 yılında yayınlandığı 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin son yıllara gündeme gelmesinin başlıca nedeni geçici 35. Maddesidir. Özellikle terör örgütleri ile irtibat halinde olduğu tespit edilen kamu görevlilerinin bir daha herhangi bir kamu görevinde istihdam edilemeyecek şekilde memuriyetten ihraç edilmesi amacı ile 375 Sayılı KHK’ye geçici 35. Maddesi eklenmiştir. 7145 sayılı kanunun 26. Maddesi ile 375 Sayılı KHK’ye eklenen 35. Maddesi; kamu görevlilerinin görev yapmış oldukları kurumun bağlı olduğu bakanlığın onayı üzerine memuriyetten ihraç edilebilmesine olanak tanımıştır.
Her ne kadar 31.07.2021 tarihi itibariyle; yukarıda belirtilen 375 sayılı KHK’nın 35. Maddesi ile verilen yetkinin süresi dolmuş ise de; söz konusu Kanunun Hükmünde Kararnamenin geçerliliğinin 31.07.2022 tarihine kadar uzatılmasına karar verilmiştir. 31.07.2022 tarihi itibariyle tekrar uzatılmasına karar verilmemiştir. Ancak 375 Sayılı KHK hala bir çok tartışmalara konu olmaktadır. Bizde bu yazımızda özellikle 375 sayılı KHK’nın 35. Maddesi ve kapsamı, ek 35 maddeile kamu görevlileri hakkında yürütülen idari soruşturmalar, hakkında bilgi verip, yüksek yargı organlarının 375 sayılı KHK’nın geçici 35. Maddesi doğrultusunda vermiş oldukları kararları inceleyeceğiz.
375 Sayılı KHK Nedir?
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname içerisinde bir çok kamu görevlisi ilgilendiren hükümler içermekte ise de; özellikle geçici 35. Maddesi oldukça önem arz etmektedir. Esasen 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin dayanağını 1982 tarihli Anayasamız oluşturduğunu söylemek mümkündür. 1982 tarihli Anayasamızın 129. Maddesine göre;
“Memurlar ve diğer kamu görevlileri Anayasa ve Kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunmakla yükümlüdürler”
Gerek Anayasamızın 129. Maddesi gerekse; 375 Sayılı KHK’nın 35. Maddesi incelendiğinde; terör örgütleri ile irtibatlı olduğu değerlendirilen kamu görevlilerinin memuriyetten bakan onayı ile ihraç edilmesi şeklinde verilen bir yetki olduğu anlaşılmaktadır.
375 Sayılı KHK’nın Geçici 35. Maddesi Nedir
Bilindiği üzere 15 temmuz darbe girişimi sonrası bir çok kamu görevlisi terör örgütü irtibatlı olduğu gerekçesi ile memuriyetten ihraç edilmiştir. İhraç dayanağı özellikle 15 temmuz’dan itibaren geçerli olan OHAL’dir. (Olağan Üstü Hal) OHAL’in sonar ermesi ile terör örgütü irtibatlı olduğu tespit edilen kamu görevlilerinin görevlerinden ihraç edilmesi için 375 Sayılı KHK’nın geçici 35. Maddesi 31 Temmuz 2018 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu nedenle 375 sayılı KHK’nın geçici 35. Maddesinin daha çok “fetö” irtibatlı olduğu tespit edilen kamu görevlilerinin bakan onayı ile memuriyetten ihraç edilmesi için düzenlendiğini söylemek mümkündür.
Ancak 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 35. Maddesine Dayanılarak memuriyetten ihraç işlemi tüm kamu personeli için geçerli olmayıp sadece Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Aile Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, EPDK, SPK ve Sosyal Sigortalar Kurumunu kapsamaktadır. Terör örgütü ile irtibatlı olduğu tespit edilen diğer kamu görevlileri hakkında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 125. Maddesinde belirtilen disiplin cezaları doğrultusunda memuriyetten ihraç kararı verilmektedir.
375 Sayılı KHK Ek 35. Madde Nedir?
657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. Maddesinde belirtilen disiplin cezalarına karşı nasıl ki idari yargı da iptal davası açmak mümkün ise; 375 sayılı KHK’nın geçici 35 maddesi gerekçe gösterilerek kamu görevinden ihraç edilen memurlar için de idari yargıda yürütmenin durdurulması ve iptal davası açmak mümkündür. Bu konuda açılmış iptal davalarına ve yüksek yargı organlarının vermiş olduğu kararlara değinmeden önce; yukarıda belirtilen kamu kurumlarında görev yapan memurlar hakkında yürütülen idari soruşturmalarda memuriyetten ihraca yönelik benimsenmiş önemli kriterlerin belirtilmesinde fayda vardır.
657 Sayılı Devlet Memurları Kanunun 125/E maddesinde belirtilen diğer cezalarda kamu görevlisine savunma hakkı ile birlikte bağlı bulunduğu sendika temsilcisi görüşü sorularak hakkında ihracı yönünde bir karar verilmektedir. Ancak 375 sayılı KHK’nın 35. Maddesinde bu durumlara yer verilmemektedir. 375 sayılı KHK’nin 35. Maddesinde kurulmuş olan komisyonlarca ilgili memur hakkında kamu görevinden çıkarılması yönünde karar verilebilmektedir.
375 Sayılı KHK’nin 35. Maddesi İle Kamu Görevinden Çıkarılma
375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 35. Maddesi ile memuriyetten çıkarılma işlemlerinin hemen hemen tamamı “Fetö” irtibatlı olduğu nedeniyle gerçekleşmektedir. Bu nedenle kurumların 375 sayılı KHK’nin 35. Maddesini uygularken benimsemiş oldukları belli başlı kriterler özetle aşağıdaki gibidir.
Bank Asya’ya Para Yatırma Nedeniyle Kamu Görevinden Çıkarılma
Uygulamada sıklıkla karşılaşılan 375 Sayılı KHK’nin 35. Maddesi gerekçe gösterilerek kamu görevinden çıkarma işlemi Bank Asya’a para yatırma nedeniyle kamu görevinden çıkarılmadır. Her kurum bünyesinde oluşturulmuş komisyonlarca özellikle kamu görevlisinin; 17/25 aralık tarihinden sonra toplu bir şekilde Bank Asya’ya para yatırıp yatırmadığı, söz konusu para yatırma işlemlerinin olağan bir işlem olup olmadığı konusunda bir araştırma yapılarak kamu görevinden çıkarılmasına karar verilebilmektedir.
Tanık Beyanları
375. Sayılı KHK’nın geçici 35. Maddesine dayanılarak kamu görevinden çıkarılma işlemlerinin birçoğu tanık beyanlarına dayandığını söylemek mümkündür. Özellikle gizli tanıkların soruşturma komisyonlarına veya devam eden ceza yargılamasında mahkemelere ibraz etmiş olduğu belgeler delil olarak kabul edilmiş ve terör örgütü irtibatlı olduğu kanaatine varılan kamu görevlisi hakkında kamu görevinden çıkarılması yönünde karar verilmiştir.
Cemaat Evlerinde Kalma ve Sohbetlere Katılma
375 sayılı KHK’nin geçici 35. Maddesi gereğince kamu görevinden çıkarılma olarak cemaat evlerinde kalma ve sohbetlere katılma terör örgütler ile irtibatlığı olduğu şeklinde değerlendirilmektedir. Özellikle 17/25 Aralık 2013 tarihinden sonra kamu görevlisinin cemaat evlerinde kaldığı ve sohbetlere katıldığının tespiti örgüt üyeliğine delil olarak kabul edilmiş ve bu gerekçe ile bir çok kamu görevlisi hakkında 375 Sayılı KHK’nin geçici 35. Maddesi ile kamu görevinden çıkarılmasına karar verilmiştir.
Ankesörlü Telefonlardan Ardışık Arama
15 Temmuz darbe girişiminden sonra özellikle örgüt üyelerinin dinleme kayıtlarına düşmemek adına şifreli olarak ardışık arama ile görüşme yaptığının tespiti, komisyonlarca örgüt üyeliğine delil olarak kabul edilmiş ve kamu görevlisi hakkında yine 375 sayılı KHK’nin geçici 35. Maddesi gereğince kamu görevinden çıkarılma kararı verilmiştir.
375 Sayılı KHK’ye Karşı Yargı Yolu
375 Sayılı KHK’nın geçici 35. Maddesi gereğince kamu görevinden çıkarılma niteliği itibariyle idari bir işlemdir. Bu nedenle hakkında kamu görevinden çıkarılma kararı verilen memurlar idare mahkemelerinde söz konusu işlemin iptali için dava açma hakları vardır.
Her ne kadar kamu görevlisi hakkında yapılan ceza soruşturması ile disiplin soruşturması ayrı kural ve ilkelere göre yürütülmekte ise de; özellikle 375 Sayılı KHK’nin 35. Maddesi gerekçesi ile kamu görevinden çıkarılan memur hakkında ceza yargılaması sonucu suçun işlenmediği yönünde verilen beraat kararları ve bir takım delil yetersizliğinden verilen beraat kararları nedeniyle idare mahkemesince söz konusu idari işlemin iptali yönünde karar verilmesi mümkündür.
375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 35. Maddesi gerekçesi ile kamu görevinden çıkarılanların açmış oldukları iptal davaları 2577 Sayılı idari yargılama usulü hakkında kanuna tabi olarak yürütülmektedir. Diğer yargılama usullerinden farklı olması nedeniyle bu tür davaların konusunda uzman bir hukukçu ile birlikte yürütülmesinde fayda vardır.