Adli ve idari merciler tarafından yapılacak olan tebligatlarda 7201 sayılı “Tebligat Kanunu“ ile belirlenmiş usul ve esaslara uyulması gerekir. Bu kanuna ve yönetmeliklere aykırı olarak yapılacak bir tebligat işlemi usulsüz tebligat olarak nitelendirilir. Daha çok icra takiplerinde karşılaşılan usulsüz tebligat nedeniyle borlunun itiraz hakkı ve şikayet hakkı vardır.
Her ne kadar ceza hukuku, idare hukuku ve diğer hukuk dava dosyalarında da usulsüz tebligat nedeni ile hak kaybına uğramak olası bir durum ise de, genellikle icra iflas hukuku alanında karşılaşılan bir durum olması nedeniyle, icra iflas hukuku kapsamında usulsüz tebligat nedeniyle izlenecek hukuki yollara değineceğiz. Yazımızın sonunda ise davada usulsüz tebligat, usulsüz tebligat şikayet dilekçesi ve usulsüz tebligat Yargıtay kararları hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
Tebligat Nasıl Yapılır?
Hangi durumlarda usulsüz tebligat söz konusu olduğunu anlaşılabilmesi için öncelikle; Tebligat Kanununda belirtilen tebligatın nasıl yapılacağı konunda bilgi sahibi olmamız gerekir. Kural olarak tebligat, posta ve telgraf teşkilatı personeli vasıtasıyla yapılır. Ancak tebligat kanununun 2. Maddesinde yer alan hükümlere göre gerek görülmesi halinde tebligat, tebliği çıkaran merciinin kendi memuru vasıtasıyla da yapılabilir.
Tebligat Evrakında Yer Alması Gereken Hususlar
Tebligatın 7201 sayılı yasa kapsamında değerlendirilmesi için bir takım bilgileri içeriğinde barındırması gerekir. Bu bilgilerin yer almaması halinde tebligatın geçerliliği sorgulanabileceği gibi usulsüz tebligat da söz konusu olabilecektir.
- Tarafların kanuni temsilcilerinin ya da varsa vekillerinin ad soy ad ve ikamet veya iş adresi bilgileri
- Tebligatın konusu
- Tebligat bir davetiye içermesi halinde muhatabın hazır bulunacağı gün, saat ve merciinin bilgileri
- Davetiyeyi çıkaran merciinin mührü ve mahkeme başkatibinin imzası
Tebligat Hangi Adrese Yapılır?
Kural olarak tebligat muhatabın bilinen son adresine yapılır. Bilinen son adresin tebligat yapılmaya elverişli olmaması ya da bu adrese tebligat yapılamamış olması durumunda MERNİS adresi yani adres kayıt sistemine kayıtlı adrese yapılır. Bunun dışında tebligatın ilgilinin kabulü veya müracaatı ile her yerde yapılması mümkündür. Bu durumun en önemli koşulu muhatabın adres dışında yapılacak olan tebligatı kabul etmesidir.
Tebligatın Farklı Adrese Yapılması Nedeniyle Usulsüz Tebligat Yargıtay Kararı
“7201 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesi hükmüne göre tebligat, tebliğ yapılacak şahsın bilinen son adresine yapılır. Adres değişikliğinin bildirilmemesi halinde ise tebligat, aynı Yasa’nın 35 inci maddesine göre yapılır. Başka bir ifade ile, 7201 sayılı Kanun’un 35 inci maddesine göre tebligat yapılacak adrese, aynı Kanun’un 10 ve 21 inci maddelerine göre, daha önce tebligat yapılamamış olması gerekmektedir. Somut olayda, duruşma gününün bildirilmesi için davalıya kredi sözleşmesinde belirtilen ve gönderilen kat ihtarnamesinde gösterilen adrese herhangi bir tebligat çıkartılmadan, dava dilekçesi, duruşma günü, ve imza örnekleri sunması ve sunmadığı takdirde kredi sözleşmesindeki imzayı kabul etmiş sayılacağı ihtarını içeren davetiyenin direkt olarak 7201 sayılı Kanun’un 35 inci maddesine göre yapılan tebligat geçerli değildir. Geçerli tebligat yapılmadan işin esasına girilmesi, davalının savunma hakkını kısıtlamıştır.
Bu durumda, mahkemece, davalıya 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre dava dilekçesi ve duruşma gününün usulüne uygun tebliği, savunma olanağı verilmesi, davalının varsa delillerinin ibraz ettirilmesi, ibraz ettiğinde değerlendirilmesi usulüne uygun tebligata rağmen davayı takip etmediği taktirde kredi sözleşmesinin imza konusunda ihtaratlı isticvap davetiyesi ile usulüne uygun tebliği ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili yapılmadan yokluğunda hüküm tesisi, doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.”
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2024/989 esas ile 2024/5514 sayılı kararı
Tebligat Kimlere Yapılır?
Usulsüz tebligat genellikle tebligatın yapılması gereken kişiler dışında başka bir kişiye yapılması durumunda söz konusu olur bu nedenle usulsüz tebligat konusunun anlaşılabilmesi için bu konunun üzerinde daha detaylı durmak gerekir.
Tebligatın kimlere yapılacağı konusunda gerekli düzenlemeler 7201 sayılı Tebligat Kanunun 11 – 22 maddelerinde yapılmıştır. Buna göre tebligat yapılacak kişileri aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.
- Avukat veya vekil tarafından takip edilen işlemlerde tebligat vekile yapılır. Vekilin birden fazla olması halinde tek bir vekile yapılan tebligat geçerlidir. Buna karşın her iki vekile de tebliğ edilmesi durumunda ilk olarak hangi vekile tebliğ edilmiş ise tebliğ tarihi il yapılan tebligat tarihidir. Bu durumun tek istisnası ise Ceza Mahkemeleri tarafından verilen hüküm içeren kararların sanığa tebliğ edilmesi gerektiğidir.
- İşletmenin ticari faaliyetlerine dayalı olarak meydana gelen ihtilaflar haricinde diğer hususlarda yapılacak tebligat yetkili mümessillere yapılabilir.
- Hükmi şahıslara yapılacak tebligatlarda, tebliğ yapılacak kişi o an için işyerinde bulunmaması halinde tebliğ işlemi burada bulunan memur veya müstahdemlere yapılabilir.
- Astsubaylar haricinde diğer eratlara yapılacak tebligatlar kıta komutanı ya da müessese amirine yapılır.
- Tebliğ yapılacak kişi adresinde bulunmaması halinde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilere tebliğ gerçekleştirilebilir.
Usulsüz tebligata konu olan durumlar daha çok yukarıda sıralamış olduğumuz kişiler haricinde başka kişilere yapılan tebligatlarda söz konusu olur. Bunun haricinde yukarıda sıralamış olduğumuz kişilerin 18 yaşından büyük olması gerekir. Ayrıca yine bu kişilerin ehliyetsiz olmamaları gerekir.
Usulsüz Tebligat Nedir?
Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi tebligat kanununda yer alan hüküm ve esaslara aykırı bir şekilde yapılacak tebligatlar usulsüz tebligat olarak nitelendirilir. Bu tebligatın ihva etmesi gereken bilgileri içermemesi, tebligatın, tebligat yapmaya elverişli adrese yapılmaması ya da tebligat yapılabilecek kişiler haricinde 3. Bir kişiye tebligat yapılması şeklinde olabilmektedir. Her hangi bir usulsüz tebligat nedeniyle hak kaybı söz konusu olabilecektir. Bu nedenle tebligatın usulsüz olarak yaptığı durumlarda söz konusu tebligat hiç yapılmamış gibi hukuki sonuçlar doğurur.
Usulsüz Tebligat Nedeniyle İtiraz ve Şikayet Hakkı
Özellikle icra ve iflas kanunu uyarınca yapılan işlemlerde usulsüz tebligat nedeniyle muhatabın itiraz hakkı vardır. Şikayet hakkı da usulsüz tebligat da başvurulması mümkün olan bir yoldur. Ancak şikayet devam eden icra takibini durdurması nedeniyle itiraz kanun yoluna başvurmak daha etkili bir yoldur.
Usulsüz Tebligat İtiraz ve Süresi
Genel olarak usulsüz tebligat nedeniyle itiraz ve şikayet süresi 7 gündür. Bu süre muhatabın tebligatın usulsüz yapıldığını öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlar. İcra takiplerinde usulsüz tebligata rağmen kesinleşen takip taleplerinde usulsüz tebligat itiraz süresi içerisinde itiraz ve şikayet hakkının kullanılması halinde usulsüz tebligat dilekçesinde yer alan hususların doğru olduğunun anlaşılması ile kesinleşen icra talebi hakkında durma kararı verilebilecektir. Bu konuda dikkat edilmesi gereken en önemli husus itirazın 7 günlük sürenin geçirilmeksizin yapılmış olmasıdır.
Usulsüz Tebligat Şikayet ve Süresi
Genellikle ödeme emrinin kesinleşmesinden sonra usulsüz tebligat şikayet hakkı kullanılır. İtiraz hakkında olduğu gibi tebligatın usulsüz bir şekilde yapıldığının anlaşılmasından sonra şikayet hakkının kullanılması için 7 (yedi) günlük süre vardır. Bu süre yine tebligatın usulsüz olarak yapıldığını anlaşılmasından sonra işlemeye başlar. Usulsüz tebligat şikayeti ise icra mahkemesine yapılır.
Usulsüz Tebligat Nasıl İleri Sürülür?
İcra takiplerinde tebligatın usulsüz olduğu iddiası şikayet yolu ile ileri sürülür. Ayrıca ödeme emri henüz kesinleşmemiş olması durumunda daha etkili bir yol olan itiraz hakkı da kullanılabilir. İcra dairesi muamele ve işlemlerine karşı olacak şikayetleri incelemekle görevli mahkemeler icra mahkemeleridir.
Gerek yapılacak itiraz gerekse şikayet için belirlenmiş olan süre usulsüzlüğün öğrenilmesinden itibaren yedi gündür. Yazımızın sonunda paylaşacağımız usulsüz tebligat itiraz dilekçesi üzerinde gerekli uyarlamalar yapılarak itiraz veya şikayet hakkını kullanabilirsiniz.
Ceza Davalarında Usulsüz Tebligat
Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi usulsüz tebligat sadece icra takiplerinde karşılaşılan bir durum değildir. Yukarıda usulsüz tebligat nedir başlığında da değindiğimiz gibi ceza yargılamaları sırasında da yapılacak tebligatlarda yine Tebligat Kanununda yer alan hükümlere uyulması gerekir.
Uygulamada sıklıkla hükmün kesinleştirilmesine yönelik yapılan gerekçeli kararların tebliğinde tebligatın usulsüz olduğu ile karşılaşılır. Yapılan bu usulsüz tebligatlar nedeniyle sanık hakkında verilen hüküm nedeniyle istinaf ve temyiz hakkı kullanılamaması nedeniyle kesinleştirilmektedir.
Ceza davalarında özellikle gerekçeli kararın usulsüz bir şekilde tebliğ edilmesinin anlaşılması ile beraber sanığın yine temyiz dilekçesini hazırlayarak tebligatın usulsüz yapıldığı yönünde delilleri ile birlikte istinaf / temyiz talebi ile birlikte eski hale getirme dilekçesi ile temyiz hakkının kullanılması mümkündür. Burada da yine süre tebligatın usulsüz olduğunun anlaşılmasından sonra 7 gündür.
Usulsüz Tebligat Gecikmiş İtiraz
İcra İflas hukukunda gecikmiş itiraz daha çok şikayet olarak nitelendirilir. Yukarıda belirttiğimiz gibi usulsüz tebligat gecikmiş itiraz şikayet şeklinde gerçekleştirilir. Tebligatın usulsüz olması nedeniyle yapılacak olan itirazlar şikayet niteliği taşıdığından dolayı bu konuda detaylı şikayet dilekçesi hazırlanarak takibin yapıldığı icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesine başvurmak gerekir.
Usulsüz Tebligat Örnekleri
- Tebligatın 18 yaşından küçük ve ehliyetsiz kişiye yapılmış olması
- Tebligatın yanlış ve ilgisiz adrese yapılması
- Vekil ile takip edilen işlerde ceza hükmü içeren kararlar haricinde tebligatın muhataba yapılması
- İhbarnamenin kapıya yapıştırılmaksızın doğrudan muhtara teslim edilmesi
- Tebligatı alan kişinin ihbarnamede belirtilmemiş olması
Usulsüz Tebligat Dava Açma Süresi
İcra takiplerinde usulsüz tebligat nedeniyle borçlunun veya alacaklının herhangi bir dava açmasına gerek yoktur. Tebligatın usulsüz olduğu, usulsüzlüğün tebligat kanununda belirtilen hangi durumlara aykırılık teşkil ettiğinin ve öğrenme tarihini detaylı bir şekilde belirtilerek ilgilinin İcra Mahkemesi nezdinde şikayet hakkını kullanması gerekir.
Tebligat E-Devlette Görünür Mü?
Tebligatın E-Devlette görüntülenmesinin iki yolu vardır. Bunlardan ilki ilgilinin elektronik tebligat adresine (UTS) yapılan tebligatlardır. Son yıllarda elektronik tebligat adresinin kullanılmasının yaygınlaşması ile beraber tebligatların usulsüz yapıldığı yönündeki iddialarda dikkati çeken bir azalma görülmüştür. Usulsüz tebligat genellikle posta memurları vasıtasıyla yapılan fiziki tebligatlarda karşılaşılan bir durumdur.
Yapılan tebligatın E-Devlette görüntülenmesinin bir başka yolu ise Uyap Vatandaş sistemidir. İcra takipleri, hukuk mahkemeleri veya ceza yargılamaları fark etmeksizin dava dosyası içerisinde yapılan tüm işlemler Uyap Vatandaş sistemine kaydedilmektedir. E-Devlet şifresi ile bu sisteme giriş yapılarak tebligatın hangi tarihte, hangi adrese yapıldığının, hatta barkod numarası ile sorgulama işlemi yapılarak tebligatın muhatabına ulaştırılıp ulaştırılmadı konularında bilgi sahibi olmak mümkündür.
Eve Gelen Tebligat Alınmazsa Ne Olur?
Eve gelen tebligatın alınmaması ilgiliyi borçtan kurtarmaz. Tebligatın alınmaması halinde görevli memur bu hususu tebliğ mazbatasına şerh düşerek tebligat evrakını muhtara teslim etmektedir. Bu nedenle eve gelen tebligatın alınmaması bir çözüm değildir. Aksine tebligatın alınarak tebligat içerisindeki hususlara göre davranmak daha yararlı olacaktır.
… Nöbetçi İcra Mahkemesine
İcra Dosyası Esas No: …
İtiraz / Şikayet Eden: …
Alacaklı : …
Vekili : …
Adres : …
Konu : Usulsüz Tebligat Nedeniyle İcranın Durdurulması Talebi
ŞİKAYET VE AÇIKLAMALAR :
Hakkımda … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası ile ilamlı / ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Başlatılan bu icra takibinden dolayı hazırlanan takip talebinin tebligat işlemi Tebligat Kanunun … maddesine aykırıdır. Tebligatın usulsüz olduğu … tarihinde icra takip dosyasının incelenmesi ile anlaşılmıştır.
İcra Müdürlüğü tarafından yapılan tebligatın usulsüz olmasına rağmen icra takibi … tarihinde kesinleşmiştir. … Tarihinde yapılan tebligatın usulsüz olması nedeniyle şikayetimizin incelenerek icranın durdurulmasına karar verilmesi arz ve talep olunur.
Deliller : Tebligat Kanunu İlgili Hükümler, İcra İflas Kanunu, … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası, tebliğ mazbatası
……….
İtiraz / Şikayet Eden
Usulsüz Tebligat Yargıtay Kararları
“Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece Arnavutköy Jandarma Komutanlığı vasıtası ile 16.04.2019 tarihli yazı cevabında tebliğin yapıldığı davacının oğlunun görünüşe göre 18 yaşında görünüp görünmediğine ilişkin araştırma yapıldığı, ancak Tebligat Kanunu’na ilişkin hükümler şekli kurallar içermekte olup kanundaki düzenlemeler ile yukarıda belirtilen Yargıtay Daire kararları nazara alındığında asıl davaya konu ödeme emrinde davacı yerine tebliğ yapılan kişinin (oğlunun) görünüşe göre ehil ve reşit olduğu belirtilmediğinden Dairemizce de İlk Derece Mahkemesinin tebligatın usulüne uygun olmadığına …”
Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 04.07.2024 tarihli 2024/3605 esas ile 2024/7657 sayılı kararı
Usulsüz Tebligat Yargıtay Kararları 2
“Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazlara yol yapılmak suretiyle davalı idare tarafından fiilen el atıldığı, her ne kadar davalı idare tarafından taşınmazın daha önceden usulüne uygun olarak kamulaştırıldığı iddia edilmiş ise de taşınmazın o zamanki maliklerine çıkartılan noter tebligatının bekçiye tebliğ edilmesi nedeniyle usulsüz olduğu, bankaya bloke edilen paranın ödendiğine dair belgelerin ve davacılar veya murisleri tarafından açılan tezyidi bedel davası da bulunmadığı, bu nedenle usulüne uygun yapılmış bir kamulaştırmadan bahsedilemeyeceği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaz sulu tarım arazisi vasfında kabul edilerek net gelir yöntemiyle kamulaştırma bedelinin tespiti yoluna gidilmesinde yöntem olarak isabetsizlik bulunmadığı, aynı yerden daha önce istinaf incelemesinden ve Yargıtay denetiminden geçen dosyalarda olduğu gibi birinci yıl domates ikinci ürün taze fasulye, ikinci yıl biber ikinci ürün kabak olarak iki yılda 4 ürün şeklinde münavebe deseni oluşturulmasının yerinde olduğu, net gelir hesabında değerlendirme tarihi olan 2013 yılı…İl Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri uygulanmasının ve dava konusu taşınmazlar sulu tarım arazisi vasfında kabul edildiğinden kapitalizasyon faiz oranının %4 olarak alınmasının yerinde olduğu, aynı yerden daha önce istinaf incelemesinden ve Yargıtay denetiminden geçen dosyalarda olduğu gibi üretim masraflarının brüt gelirin 1/3’ünden fazla olamayacağı dikkate alınarak hesaplama yapılmasının yerinde olduğu, dava konusu taşınmazların bulunduğu konum ve merkezi yerlere uzaklığı dikkate alındığında %150 objektif değer artışı uygulanarak metrekare birim bedelinin tespiti ile ecrimisil tazminatının net gelir yöntemi ile hesabının yerinde olduğu, asıl ve ek davanın usul ve kanuna uygun olduğu anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.”
Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 23.05.2024 tarihli 2023/12528 esas ile 2024/6388 sayılı kararı
Usulsüz Tebligat Nedir Borçlunun İtiraz ve Şikayet Hakkı
Gerek icra takiplerinde gerekse ceza yargılamalarında usulsüz tebligat nedeniyle ilgili kişinin farklı hak kayıplarına uğraması mümkündür. İcra takiplerinde yüklü miktarda borç altına girmek, ceza davalarında ise hapis cezaları ile karşılaşmak mümkündür. Usulsüz tebligatın ne şekilde gerçekleştiği ve süreleri bu konuda dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardır. Ayrıca usulsüz tebligat şikayet dilekçesinde bu hususların etraflıca belirtilmesi gerekir. Bu nedenle her durum için farklı usulsüz tebligat şikayet dilekçesi hazırlanmalıdır. Yukarıda hazırlamış olduğumuz örnek dilekçe sadece yol gösterici niteliktedir. Tebligatın usulsüz olmasının nedeni de detaylı bir şekilde ve usulsüz tebligat Yargıtay kararları ile desteklenerek bir itiraz / şikayet dilekçesi hazırlanması daha etkili olacaktır. Hak kaybına uğranılmaması açısından bu konuda hukuki destek almak daha etkili olacaktır.