Sebepsiz zenginleşme davası konusunda bilgi vermeden önce dilerseniz sebepsiz zenginleşme ne demek bu hususa bir açıklama getirelim. Basit bir anlatımla herhangi birinin geçerli bir sebep olmaksızın başka bir kişiye ait mal varlığını kullanması ya da o kişiye ait emek hırsızlığı yaparak zengin hale gelmesi halidir. Herhangi bir neden olmaksızın yani ortada bir gerekçe bulunmadan nedensiz bir şekilde mal varlığında meydana gelen artış olarak da tanımlanır. Böyle bir durumda ortada söz konusu zenginleşmeye neden olacak bir emek veya çaba yoktur. Durup dururken bu hal meydana gelmiştir.
Tabi doğal olarak bir kişinin bu şekilde meydana getirdiği zenginlik durumu başka birinin mal veya emeğinden çalınması sureti ile elde edilmiş olur. Yani bir tarafın zenginleşmesine sebep olan şey diğer tarafın mal varlığında bir azalma meydana getirecektir. Sebepsiz zenginleşme davası bu nedenlerin oluşması sonucu ortaya çıkan bir dava sürecidir. Hukukta bireyin sadece mal varlığından kaynaklı değil, herhangi bir neden olmadan emeğinden de zengin olan kişi hakkında sebepsiz zenginleşme konusu uygulama alanı içindedir.
Sebepsiz Zenginleşme Davası Nedir?
Herhangi bir neden olmadan zenginleşme sahibi olan kişiye ait mal ile ilgili olarak iade talebinin yapılması bu davanın konusudur. Türk Borçlar Konunu hükümlerine göre sebepsiz zenginleşme yapan kişiye bu dava açılması sonucu zenginleşmenin geri istenmesi talebine karşılık geri vermek zorunda kalacaktır. Sebepsiz zenginleşmeye ait geri ödeme konusu alınan malın aynen iade edilmesi ile olur. Bu mümkün olmadığı takdirde malın parasal olarak değeri iade edilir.
Sebepsiz zenginleşme davası açılmak istenen şahıs herhangi bir neden ile vefat etmiş ise geride kalan mirasçılarına dava açma hakkı bulunur. Bu tür davalar genelde istihkak davası ile karşılaştırılsa da ikisi birbirinden farklı konulardır. Hukuki olarak herhangi bir kişinin malında meydana gelen bu türden bir artış yani sebepsiz zenginleşme haksız bir fiil nedeniyle meydana gelmeli ve böyle ortaya çıkmalıdır. Dolayısı ile mal varlığı artışı meydana gelen kişi ile mal varlığında azalma meydana gelen kişi arasında bir illiyet bağı olması gerekir.
Hukuki olarak bir kişiye böyle bir dava açılabilmesi için ortada sonuç doğuracak bir zenginleşme ve iki tarafında bulunması gerekir. Bu iki tarafın aynı zamanda bir etkileşimle bu faaliyeti gerçekleştirmiş olması da gerekir. Yani mal varlığı azalan ile mal varlığı artan arasında bir bağlantı bulunur.
Sebepsiz Zenginleşme Hangi Şartlarda Gerçekleşir?
Sebepsiz Zenginleşme Davası oluşabilmesi için birtakım şartların oluşması gerekir. Genel olarak sebepsiz zenginleşmeye neden olan olayları bir edimden doğan zenginleşme, umulmayan herhangi bir şeyden meydana gelen zenginleşme, zenginleşen kişinin bir müdahalesi sonucu ortaya çıkan zenginleşme olarak incelemek mümkün. Yani tüm bu olaylarda zenginleşen tarafın malında bir azalma meydana gelen taraf ile bir bağlantı kurulması gerek.
Sebepsiz zenginleşme hangi şartlarda meydana gelir? Bu konuya açıklık getirmeye çalışalım. Sebepsiz zenginleşmenin meydana gelebilmesi için;
- Borçlu tarafa ait mevcut mal varlığında bir zenginlik oluşumu meydana gelir.
- Oluşan bu zenginlik bir başkası tarafından kullanılan malvarlığı nedeni ile veya emek ile meydana gelmelidir.
- Zenginleşen taraf ile mal varlığı azalan taraf arasında bir illiyet bağı olmalıdır.
- Sebepsiz Zenginleşme Davası açılabilmesi için ayrıca zenginleşen tarafın zenginleşmesinin haksız bir nedenden dolayı olması gerekir.
Türk Borçlar Kanunu bu dava ile ilgili şartları yasal olarak ortaya koymuştur. Buradaki en önemli konu şahısların mal varlıklarında meydana gelen ve her hangi bir nedene dayanmayan zenginliktir. Mutlaka iki tarafı olan bir konu olan sebepsiz zenginleşmede bir taraf haksız olarak malını arttırmıştır. Diğer tarafın bu durumdan haberi yoktur ve sonradan haberi olmuştur.
Sebepsiz Zenginleşme Davasında Geri Verme Yükümlülüğü
Sebepsiz zenginleşme davalarında geri verme yükümlülüğü ortaya çıkar. Peki nedir bu geri verme yükümlülüğü bu konuyu açıklamaya çalışalım. Zenginleşen kişinin geri verme borcu olarak da isimlendirilen bu konu; aynen geri iade edilmesi gereken zenginleşme konusu malın geri iadesinin yapılması bunun mümkün olmaması hali mevcut ise bu durumda da malın değeri üzerinden bir ödeme yapılmasıdır.
Sebepsiz Zenginleşme Davası Türk Borçlar Kanunu konusu olup, yasa borcun geri verilmesi konusunda kişinin iyi veya kötü niyetli olup olmadığına göre farklı bir takım çözümleri içerir. Bu konuyu bir örnekle açıklamak gerekir ise zenginleşmeye neden olan malı kişi iyi niyeti ile elde etmiş ve bu malı herhangi bir bedel talep etmeksizin başka birine vermiş ise bu durumda kendisi tarafından veya mirasçılarınca ödenecek bir mal yoktur. Ya da mala ait bir ikame bedeli yoktur. Tabi doğal olarak bu durumun ispat edilmesi gerekir.
Sebepsiz zenginleşme konusunda iyi niyet hususunu ispat ile mükellef olan sebepsiz zenginleşmeye neden olan kişidir. Bu durumu yasal gerekçeleri ile ortaya koymak durumunda kalır. Ancak iyi niyeti ortaya koyduktan sonra elinde bir miktar mal kalmış ise bu malı sahibine iade etmek durumunda kalır.
Sebepsiz Zenginleşme Davası açılan kişi tarafından elde edilen zenginlik iyi niyetli değil ise bu durumda elde edilen tüm malı aynen iade etmek durumunda kalacaktır. Eğer elde edilen mal bir şekilde kaybolmuş veya başka birine verilmiş ise bile bu durumda bu mala ait rayiç bedel üzerinden veya ikame bedeli üzerinden bir ödeme karşı tarafa verilmek zorunda kalınır.
Sebepsiz Zenginleşmede Geri Verilecek Bedel Hesabı
Sebepsiz zenginleşme konusunda haksız yere elde edilen malın geri verilecek bedeli nasıl hesaplanır. Bu önemli bir konu olarak karşıya çıkar. Burada temel olan elde edilen haksız zenginleşme nedeni ile oluşan malın olduğu gibi iade edilmesidir. Ancak ortada mal yok ise bu durumda söz konusu malın güncel piyasa değeri üzerinden bir ikame bedel belirlenir ve bu bedelin geri ödenmesi sağlanır. Malın ilk elde edildiği değer üzerinden zenginleşen tarafından bir masraf yapılmış olabilir. Bu durumda iyi veya kötü niyet kuralı devreye girer. İyi niyetli ise bu malın bedelinden düşüme neden olur. Ancak kötü niyette böyle bir husus söz konusu olmaz.
Sebepsiz zenginleşme Davası sonucu geri verilmesi gereken borç ile ilgili olarak; zenginleşen tarafından yapılan tüm masraflarda kişinin iyi veya kötü niyetli olduğu hususu göz önüne alınır. İyi niyetli olarak zenginlik elde eden kişinin öngörülmeyen bir nedene dayanan olay sonrası zenginleşmesinden mal eksilmesi sonucu sorumlu olmaması gerekir. Bu durumda meydana gelen hasar ve zarar alacaklı kişiye ait olur.
Sebepsiz Zenginleşme Davası Hangi Hallerde Açılmaz?
Sebepsiz zenginleşme konusunda dava açılmaması gereken birtakım haller vardır. Bu durumlar aşağıda belirtilmiş olup bu konulara dikkat etmek gerekir;
- Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre bu kapsamda bulunan borçların geri isteme hakkı olduğunu öğrenen kişi bu tarihten başlamak üzere iki yıl içinde dava açmak zorunda. Ancak üzerinden 10 yıl geçen bu tür davalar doğrudan zaman aşımına uğrar. Zamanaşımı meydana gelen bir borç nedeni ile sebepsiz zenginleşme konusunda bir dava açmak mümkün değildir.
- Ahlaki bir görev sebebiyle oluşan konularda bu dava açılamaz.
- Kanuna ve ahlaka aykırı olarak bir sonuç gerçekleşmesi maksadı ile verilen metaların iadesi için bu dava açılamaz.
Sebepsiz Zenginleşmede Zamanaşımı Süresi
Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkı, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten itibaren iki yılın ve her durumda zenginleşmenin oluştuğu tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Zenginleşme, zenginleşenin bir alacak hakkı kazanması suretiyle gerçekleşmişse diğer taraf, istem hakkı zamanaşımına uğramış olsa bile, her zaman bu borcunu ifadan kaçınabilir (TBK m.82).