Müstehcenlik suçu ve cezası, ceza kanunumuzun “Genel Ahlaka Karşı Suçlar” başlığı altında TCK 226. Maddede düzenlenmiştir. TCK 226 maddesine göre, müstehcen olarak nitelendirilmesi mümkün olarak görüntülü, yazılı veya sesli içeriklerin çocuklara izletilmesi, okuyup, okutulması veya dinletilmesi şeklinde gerçekleşen bir suçtur.
Suçun ayrıca şiddet içerecek ses ve görüntüler ile işlenmesi, satış veya kiralanması ya da müstehcenlik suçuna konu olabilecek bu tür içeriklerin verilmesi gibi fiiller de ayrıca suç olarak tanımlanmıştır. Uygulamada çoğunlukla “genel müstehcenlik suçu” ve “çocuklara karşı müstehcenlik suçu” olarak iki farklı şekilde incelenmektedir. Bu özelliği itibariyle seçimlik hareketli bir suç olduğunu söyleyebiliriz. Müstehcenlik suçu ve cezası ve müstehcenlik suçu unsurlarının tam olarak anlaşılabilmesi için öncelikle TCK 226 maddesi kapsamında müstehcenlik ne anlama gelir sorusuna cevap vermek gerekmektedir.
Müstehcenlik Ne Anlama Gelir?
Ahlaki değerlere aykırı olan her türlü, görüntü, video, sesli veya yazılı ürünler müstehcen olarak nitelendirilir. Bu tür ürünlerin okunması, dinlenmesi veya izlenmesine imkan ve ortam yaratma fiili ise müstehcenlik suçu olarak adlandırılır.
Müstehcenlik Suçu Cezası
TCK md. 226 (1) a) Bir çocuğa müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünleri veren ya da bunların içeriğini gösteren, okuyan, okutan veya dinleten,
b) Bunların içeriklerini çocukların girebileceği veya görebileceği yerlerde ya da alenen gösteren, görülebilecek şekilde sergileyen, okuyan, okutan, söyleyen, söyleten,
c) Bu ürünleri, içeriğine vakıf olunabilecek şekilde satışa veya kiraya arz eden,
d) Bu ürünleri, bunların satışına mahsus alışveriş yerleri dışında, satışa arz eden, satan veya kiraya veren,
e) Bu ürünleri, sair mal veya hizmet satışları yanında veya dolayısıyla bedelsiz olarak veren veya dağıtan,
f) Bu ürünlerin reklamını yapan,
Kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri basın ve yayın yolu ile yayınlayan veya yayınlanmasına aracılık eden kişi altı aydan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(3) Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocukları, temsili çocuk görüntülerini veya çocuk gibi görünen kişileri kullanan kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu ürünleri ülkeye sokan, çoğaltan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, ihraç eden, bulunduran ya da başkalarının kullanımına sunan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(4) Şiddet kullanılarak, hayvanlarla, ölmüş insan bedeni üzerinde veya doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışlara ilişkin yazı, ses veya görüntüleri içeren ürünleri üreten, ülkeye sokan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, başkalarının kullanımına sunan veya bulunduran kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(5) Üç ve dördüncü fıkralardaki ürünlerin içeriğini basın ve yayın yolu ile yayınlayan veya yayınlanmasına aracılık eden ya da çocukların görmesini, dinlemesini veya okumasını sağlayan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(6) Bu suçlardan dolayı, tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
(7) Bu madde hükümleri, bilimsel eserlerle; üçüncü fıkra hariç olmak ve çocuklara ulaşması engellenmek koşuluyla, sanatsal ve edebi değeri olan eserler hakkında uygulanmaz.
Müstehcenlik Suçu Unsurları
5237 sayılı ceza kanunumuzda müstehcenlik ne anlama gelir konusunda tam bir açıklama yapılmamıştır. Buna karşın mülga haline gelen 765 sayılı eski ceza kanunumuzda büyük ölçüde “müstencenlik” kavramının tanımı yapılmıştır. Buna göre;
“Halkın ar veya haya duygusunu incitecek ölçüde ya da cinsel arzuları tahrik edecek veya istismar niteliğindeki her türlü ahlaka aykırılık”
Müstehcenlik olarak tanımlanmıştır. Ancak bu tanım aşağıdaki müstehcenlik suçu başlığında belirtilen seçimlim hareketlere tam olarak cevap verebilecek nitelikte değildir. Bu konuda müstehcenlik suçu Yargıtay kararları ışığında bir inceleme yapmak konuyu daha anlaşılabilir kılacaktır.
Müstehcenlik Suçu İle Korunan Hukuki Değer
Ceza hukukumuzda yer alan diğer suç olarak tanımlanmış fiillerde olduğu gibi TCK 226 maddesinde yer alan müstehcenlik suçu ile bir takım değerler hukuki açıdan koruma altına alınmaya çalışılmıştır.
Müstehcenlik suçu ile de öncelikle genel ahlak ve adap koruma altına alınmıştır. Genel ahlak ve adaba aykırı her türlü davranış, çocukların zihinsel, fiziksel hatta psikolojik gelişimini olumsuz etkilemektedir. TCK 226 maddesinin bu özelliği itibariyle çocuklarında koruma altına alındığını söylemek yanlış olmayacaktır.
Müstehcenlik Suçunda Fail
TCK 226 maddesi ve alt bentlerinde fail açısından belirleyici bir özelliğe yer verilmemiştir. Bu nedenle müstehcenlik suçunun faili herkes olabilecektir. Müstehcenlik suçunun yayın yolu işlenmesi halinde ise yine sorumlular gerçek kişilerdir.
Müstehcenlik Suçunun Mağduru
Topluma karşı işlenen suçlarda, suçun mağduru genellikle toplumdur. Ancak toplum bir suçtan dolayı doğrudan suçtan zarar gören konumunda değildir. Bu nedenle müstehcenlik suçunda suçtan zarar gören ayrıca suçun mağduru konumundadır.
TCK 226/1 maddesinde yer alan seçimlik hareketlerde ise suçun mağduru çocuklardır. Çocuk deyiminden ise yine TCK 6/1-b maddesinde yer alan “henüz 18 yaşını tamamlamamış kişi” anlaşılmaktadır. Buna karşın TCK 226 maddesi sadece çocuklara karşı işlenen bir suçun yaptırımı değildir. Aynı zamanda suçun mağdurunun yetişkinler de olması mümkündür.
Müstehcenlik Suçunun Konusu
Ceza hukukunda suçun konusunun belirlenmesi yasa metninde geçen ve suç tanımına karşılık gelen iradi davranıştır.
TCK 226 maddesinden de anlaşılacağı üzere müstehcenlik suçu fail açısından seçimlik hareketli bir suçtur. Bu nedenle suçun konusunun tam olarak anlaşılabilmesi için bu seçimlik hareketlerin tam olarak saptanması gerekir. Bu konuda daha detaylı bilgiler “çocuklara karşı müstehcenlik suçu ve cezası” ile “genel müstehcenlik suçu ve cezası” başlıklarımızda ayrı ayrı verilecektir.
Çocuklara Karşı Müstehcenlik Suçu ve Cezası
Herhangi bir suçtan veya haksız fiilden dolayı çocukların etkilenmesi daha kolayı ve fazladır. Bu nedenle cinsel saldırı, cinsel taciz, kasten yaralama gibi suçlarda olduğu gibi TCK 226 maddesi ile suçun çocuklara karşı işlenmesi ayrıca düzenlenmiştir.
Çocuklara karşı müstehcenlik suçu TCK 226/1 maddesi ve alt bentlerinde yer alan durumlarda söz konusudur. Aşağıdaki fiillerin gerçekleşmesi çocuklara karşı müstehcenlik suçunu oluşturur.
- Müstehcen görüntülerin, yazılı belgelerin veya sözlü içeriklerin vermek, göstermek, okumak veya dinletmek
- Müstehcen içeriklerin çocukların girebileceği ya da görebileceği yerlerde göstermek, sergilemek, okumak veya okutmak
- Bu tür içerikleri çocukların vakıf olabilecek şekilde kiraya verilmesi veya satılması
- Müstehcenlik içerek ürünleri satmak veya kiraya vermek
- Müstehcenlik suçuna konu olabilecek ürün ve eserleri bedelsiz olarak vermek veya dağıtmak
- Müstehcen ürünlerin reklamını yapmak
Çocuklara Karşı Müstehcenlik Suçu Cezası
Müstehcenlik suçunun TCK 226/1,a,bc,d,e,f maddelerinde ve yukarıda belirtmiş olduğumuz şekillerde işlenmesi halinde sanık hakkında 6 ay ile 2 yıl arasında hapis cezası ile adli para cezası öngörülmüştür.
Genel Müstehcenlik Suçu ve Cezası
Genel müstehcenlik suçu da belirli seçimlik hareketlerden oluşur. TCK 226 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş seçimlik hareketler ise aşağıdaki gibidir.
- Müstehcen ürünleri kiraya verme veya satma
- Müstehcen ürünlerin reklamını yapma
- Müstehcen ürünleri alenileştirme
- Şiddet kullanmak suretiyle ölmüş insan, hayvan, veya doğal olmayan yollarla gerçekleşen cinsel davranışları içeren ürünleri nakletmek, depolamak, üretmek veya başkalarının kullanımına sunmak
- Müstehcenlik suçunun basın yayın yolu ile işlenmesi
Sosyal Medya Aracılığı İle Müstehcenlik Suçu
İnternet kullanımının artması ile beraberinde farklı suç tipleri ile karşılaşmaktayız. Bunlardan birisi de müstehcenlik suçudur. Facebook, instagram veya X veya sosyal medya platformları kullanılarak da suçun işlenmesi mümkündür. E-posta, whatsapp veya benzeri şekilde sosyal medya aracılığı ile işlenen müstehcenlik suçları TCK 226/5 maddesi kapsamında değerlendirilmektedir.
Suçun diğer seçimlik hareketlere nazaran asın yayın yolu ile işlenmesi daha ağır cezayı gerektiren haller arasında sayılır. Basın yayın yolu veya sosyal medya aracı kılınarak işlenen müstehcenlik suçu için 6 yıl ile 10 yıl arasında hapis cezası ile adli para cezası öngörülmüştür.
Müstehcenlik Suçu Şikayet Usulü
Bir çok topluma karşı suçlarda olduğu gibi müstehcenlik suçları da şikayete tabi suçlar arasında yer almaz. Buna rağmen suçun mağduru veya zarar gören kişilerin en yakın kolluk kuvvetine veya Cumhuriyet Savcılığına müracaat ederek şikayet hakkını kullanabilirler.
Basın Yayın Yolu İle İşlenen Müstehcenlik Suçu Şikayeti
Günümüzde müstehcenlik suçu genellikle web siteleri aracılığı ile işlenmektedir. Bu konuda müstehcenliğin daha fazla kişiye ulaşmaması adına “erişim engelleme kararları” uygulanmaktadır. Yapılan ihbar sonrasında “Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu” vasıtasıyla ihbara konu web sitesi üzerinde gerekli incelemeler hızlı bir şekilde yapılmaktadır. Müstehcenlik suçu veya başkaca bir suç unsuruna rastlanılması halinde erişim engelleme kararı yine uygulanmaktadır.
Bu şekilde web sitesi ihbarında bulunmak için www.turkiye.gov.tr (e-devlet) sisteminde “internet ihbar başvurusu” linki aracılığı ile ihbarda bulunmak mümkündür.
Müstehcenlik Suçu Nedeniyle Yargılama
Suçun ceza üst sınırları itibariyle yargılama görevi Asliye Ceza Mahkemelerine aittir. Yargılama yetkisi ise suçun işlenmiş olduğu yer Asliye Ceza Mahkemelerindedir.
Müstehcenlik Suçu Özel Görünüş Biçimleri
Suça Teşebbüs
Yukarıda da belirttiğimiz gibi müstehcenlik suçu oldukça fazla seçimlik hareketlerden oluşur. Bu seçimlik hareketlerin bir kısmı suçun tamamlanmamasına ilişkindir. Örneğin TCK 226/3 maddesinde satış işleminin gerçekleştirmeden failin yakalanması yine TCK 226/3 maddesi gereğince “müstehcen ürünleri bulundurmak” suçlaması ile yargılanacağından TCK 226 maddesi nedeniyle suça teşebbüs sık uygulanamamaktadır.
Suça İştirak
Müstehcenlik suçlarının iştirak şeklinde işlenmesi mümkündür. Burada iştirak birlikte faillik şeklinde olabileceği gibi “yardım etme” şeklinde de gerçekleşmesi mümkündür.
Müstehcenlik Suçu ve Etkin Pişmanlık
TCK 226/1 maddesi haricinde genellikle TCK 226/3 ve TCK 226/5 maddelerinde belirtilen fiiller için müstehcenlik suçu için etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması mümkündür. Suçun öğrenilmesinden önce ilgili mercilere müstehcen yayın veya ürünlerin yakalanması için yardımcı olan fail hakkında diğer unsurların oluşması halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması mümkündür.
Müstehcenlik Suçu ve İçtima
Müstehcenlik suçu fikri içtima ve genel içtima hükümleri uygulanması müsait bir suçtur. Şöyle ki; TCK 226 maddesinde belirtilen ve eylemine uyan en ağır yaptırımı bulunan sevk maddeleri uyarınca cezalandırılacaktır.
Buna karşın müstehcenlik suçları çoğunlukla şantaj, çocukların cinsel istismarı veya cinsel taciz gibi suçlarla birlikte işlendiği görülür. Bu gibi durumlarda ise fail her bir suçtan ayrı ayrı cezalandırılmaktadır.
Müstehcenlik Suçu Zamanaşımı Süresi
Müstehcenlik suçu cezası için failin seçimlik hareketlerine göre farklı ceza miktarları düzenlenmiştir. Bu nedenle müstehcenlik suçu zamanaşımı süresi de değişiklik gösterir.
- TCK 226/1, 2, 3 maddelerinde belirtilen fiiller için zamanaşımı süresi 8 yıldır,
- TCK 226/3 (1. Cümle), TCK 226/5 maddelerinde belirtilen fiiller için ise zamanaşımı süresi 15 yıldır.
+18 Görüntü İzlemek Suç Mu?
Müstehcenlik suçu yukarıda da belirttiğimiz gibi genellikle çocuklara karşı işlenen bir suçtur. TCK 226 ve devamı maddelerinde belirtilen fiillere vücut vermediği sürece +18 görüntülerin aleni ortamlarda izlenmesi haricinde suç teşkil etmemektedir.
Müstehcenlik Suçu Yüz Kızartıcı Suç Mudur?
Müstehcenlik suçları Anayasamız veya diğer özel yasalarda “yüz kızartıcı suç” olarak tanımlanmamıştır. Ancak suçun cinsel taciz veya cinsel saldırı ile birlikte işlenmesi halinde bu suçlar fiilin oluş şekline ve mağdurun yaşına göre yüz kızartıcı suçlar arasında sayılabilmektedir.
Müstehcenlik Suçu Beraat Kararları
Herhangi bir suçtan beraat kararı verilebilmesi için suçun unsurlarının oluşması, suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması gibi durumların varlığı gerekir. Müstehcenlik suçları için de genel olarak yukarıda belirtmiş olduğumuz suçun unsurlarının oluşmaması halinde beraat kararı verilmesi mümkündür.
Müstehcenlik Suçu Mahkeme Kararları
Kayıt Almak Suretiyle Müstehcenlik Suçu
Dair kararlarının sanık müdafii ve katılan mağdure vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 14. (Kapatılan) Ceza Dairesinin 25.05.2021 tarihli ve 2020/9224 Esas, 2021/3674 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet kararının onanmasına, sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün mağdurenin, olaydan dolayı sanık hakkındaki şikayetinin devam edip, başka kimseden şikayetçi olmadığını ve duruşmada da şikayetinin sürdüğünü beyan etmesi karşısında sanığın atılı suçtan mahkumiyeti yerine şikayetten vazgeçme nedeniyle kamu davasının düşmesine karar verilmesi, özel hayatın gizliliğini ihlal ve şantaj suçlarından kurulan hükümlerin ise mağdurenin aşamalardaki samimi ifadeleri ile iddiaları destekleyen bilirkişi raporları, savunma, mağdureye ait müstehcen nitelikteki resim ve görüntülere ilişkin CD içerikleri ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, sanığın suç tarihinden önce tanışıp arkadaş olduğu on beş yaşından küçük mağdurenin çıplak resimlerini çekerek ayrıca görüntülerini kayda aldığı ve daha sonra mağdure görüşmek istemediğinde resimler ile görüntüleri kullanarak şantajda bulunduğu anlaşıldığından, müsnet suçlardan eylemlerine uyan 5237 sayılı Kanun’un “107/1-2, 226/3-c.1, 43/1.” maddeleri gereğince mahkumiyeti yerine dosya kapsamına uygun düşmeyen yazılı gerekçeyle beraatine karar verilmesi nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir. (Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 06.02.2024 tarih, 2023/2729 esas ve 2024/875 sayılı kararı)
Müstehcenlik Suçunun Çocukların Kullanılması Şeklinde İşlenmesi
İlk Derece Mahkemesince, dosyada mevcut belge ve bilgiler, soruşturma ve kovuşturma evrelerinde alınan beyanlarla birlikte dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; suç tarihinde 14 yaşında olan mağdur ile değişik tarihlerde görüntülü görüşme ile karşılıklı mastürbasyon yapan ve mağdurun cinsel organlarını gösterdiği sırada görüşmeyi ekran kaydetme özelliğini kullanıp, mağdurun cinsel ve fiziksel mahremiyetine ilişkin çıplak görüntülerini kaydeden, bilahare mağdur ile buluştuğu sırada mağduru yanağından öpüp cinsel bölgelerine dokunmaya çalıştığı sırada mağdurun karşı koyması nedeniyle eylemine devam edemeyen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 226/3-1. maddesindeki müstehcen görüntünün üretiminde çocukların kullanılması suretiyle müstehcenlik suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir. (Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 12.02.2024 tarihli 2023/6687 esas ve 2024/551 sayılı kararı)
Çocuğa Karşı İşlenen Müstehcenlik Suçu
Hatay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 23.11.2015 tarihli iddianamesindeki “…kız arkadaşı olan mağdure ile rıza çerçevesinde gerçekleşen cinsel birlikteliği mağdurenin bilgisi dışında gizli bir şekilde kamerayla kayda aldığı…” iddiasına konu olayda; 08.10.2015 tarihli CD inceleme ve izleme tutanağına göre mağdurun göğüslerinin gözüktüğü yarı çıplak olduğu halde cinsel birlikteliğe dair görüntü kaydı olduğunun bildirilmesine ve katılan …’nin cinsel birlikteliğin şikayet tarihinden 5-6 ay kadar önce çekilmiş olduğuna dair beyanları karşısında, sanığın sübut bulan eyleminin katılanın cinsel organının gözüktüğü fiziksel mahremiyetine ilişkin görüntüsünün katılanın rızası dışında kaydedilmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 134/1-2. cümlesindeki görüntü veya seslerin kaydedilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu ve ayrıca, 18 yaşından küçük olduğu dönemde katılan çocuğun cinsel arzuları tahrik ve istismar eden, toplumun sahip olduğu ortak ar ve haya duygularını, yerleşik edep kurallarını incitici ve genel ahlâka aykırı nitelikteki müstehcen görüntüsünün kaydedilmiş olması nedeniyle aynı Kanun’un 226/3-1. cümlesindeki müstehcenlik suçunu da oluşturduğu… (Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 25.03.2024 tarih, 2021/1556 esas ve 2024/1406 sayılı kararı)
Ekran Görüntüsünün Kaydedilmesi Suretiyle Müstehcenlik Suçu
İlk Derece Mahkemesince, dosyada mevcut belge ve bilgiler, soruşturma ve kovuşturma evrelerinde alınan beyanlarla birlikte dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; suç tarihinde 14 yaşında olan mağdur ile değişik tarihlerde görüntülü görüşme ile karşılıklı mastürbasyon yapan ve mağdurun cinsel organlarını gösterdiği sırada görüşmeyi ekran kaydetme özelliğini kullanıp, mağdurun cinsel ve fiziksel mahremiyetine ilişkin çıplak görüntülerini kaydeden, bilahare mağdur ile buluştuğu sırada mağduru yanağından öpüp cinsel bölgelerine dokunmaya çalıştığı sırada mağdurun karşı koyması nedeniyle eylemine devam edemeyen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 226/3-1. maddesindeki müstehcen görüntünün üretiminde çocukların kullanılması suretiyle müstehcenlik, TCK’nın 103/1-1. maddesindeki sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı ve TCK’nın 109/1. Maddesindeki kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyet kararı verilmiştir. (Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 12.02.2024 tarih 2023/6687 esas ve 2024/551 sayılı onama kararı)
Çocuklar Tarafından İşlenen Müstehcenlik Suçu
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 24/03/2015 tarihli, 2014/14-603-2015/66 sayılı kararında da vurgulandığı üzere; mağdurenin cinsel ve fiziksel mahremiyetine ilişkin çıplak görüntülerini, onun bilgisi dışında ifşa edilmesi eyleminde TCK’nın 134/2. maddesinde tanımlanan özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun yanı sıra toplumun sahip olduğu ortak ar ve haya duygularını, yerleşik edep kurallarını incitici ve genel ahlâka aykırı nitelikteki resimlerin ifşa edildiği sırada 13 yaşındaki mağdureye ait müstehcen görüntünün ifşa edilmesi nedeniyle 226/5. maddesinde düzenlenen müstehcenlik suçunun da oluştuğu, bir fiili ile birden fazla farklı suçun oluşmasına neden olan suça sürüklenen çocuğun TCK’nın 44. maddesi gereğince, daha ağır cezayı gerektiren müstehcenlik suçundan cezalandırılması gerektiği, ancak suç tarihinde 12-15 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuğun Akdeniz Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığının 05/02/2019 tarihli raporunda Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalınca yapılan psikiyatrik değerlendirme, uygulanan psikometrik testler sonucunda yaşına uygun zihinsel ve ruhsal gelişime sahip olduğu, işlemiş olduğu iddia olunan çocuklara ilişkin müstehcen görüntüleri çocukların görmesini sağlamak suçu ile ilgili olarak suç tarihi itibariyle fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabilecek bilişsel gelişime sahip olduğu fakat ergenlik döneminin gelişimsel özellikleri (dürtü denetimi ve ani – denetimsiz davranışlar gibi) dikkate alındığında bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olduğunun belirtilmesi, suça sürüklenen çocuk hakkında Pedagog K8 tarafından düzenlenen sosyal inceleme raporunda suça sürüklenen çocuğun olay tarihinde sosyal risklerin farkında olmadığı ve bu olayın çocuk üzerindeki farkındalık düzeyini arttırdığının tespit edilmesi karşısında suça sürüklenen çocuğun işlediği fiile ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmediği kanaatine varıldığından CMK’nın 223/3-a maddesi gereğince kusurunun bulunmaması nedeniyle CEZA VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunda yer alan çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinden 5395 sayılı Yasanın 5/1-a maddesi gereğince danışmanlık tedbiri uygulanmasına, kararın yerine getirilmesi için Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına… (Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin 10.07.2019 tarih, 2018/1658 esas ve 2019/2021 sayılı kararı)
Görüntülerin Depolanması Şeklinde İşlenen Müstehcenlik Suçu
Kamu davasına esas teşkil eden iddianame incelendiğinde, sanığın katılan mağdura yönelik olarak 18 yaşından küçük çocuğa ait müstehcen içerikli fotoğraf gönderdiğinin anlatılarak eylemine uyan TCK’nun 226/1.a Maddesi uyarınca cezalandırılması isteminde bulunulduğu, ancak; sanığın katılan mağdura gönderdiği 18 yaşından küçük çocuğa ait müstehcen içerikli fotoğrafı cep telefonunda depolamak suretiyle bulundurarak eylemine uyan TCK’nun 226/3-2. Fıkrasında düzenlenen suçu da ayrıca işlediğine dair herhangi bir anlatımda bulunulmadığı gibi bu suç yönünden de cezalandırılması isteminin olmadığı, ilk derece mahkemesince, kovuşturma aşamasında, sanığa TCK’nun 43, 226/3-2. Fıkra, 226/5 maddelerinin uygulanması ihtimaline binaen CMK’nun 226. Maddesi uyarınca ek savunma hakkı verildiği, sanığın da ek savunma hakkını kullanarak beyanda bulunduğu, sanığın yapılan yargılama sonucunda, iddianamede anlatılarak cezalandırılması talep edilen katılan mağdura yönelik olarak işlediği iddia olunan 18 yaşından küçük çocuğa ait müstehcen içerikli fotoğraf gönderme eylemi dolayısıyla TCK’nun 226/5. Fıkrasında düzenlenen müstehcenlik suçu dolayısıyla, hem de iddianamede anlatımı ve cezalandırılması talebi bulunmayan katılan mağdura yönelik olarak gönderdiği 18 yaşından küçük çocuğa ait müstehcen içerikli fotoğrafı cep telefonunda depolamak suretiyle bulundurmak eylemi dolayısıyla TCK’nun 226/3-2. Fıkrasında düzenlenen müstehcenlik suçu dolayısıyla mahkumiyetine karar verildiği, ancak; ilk derece mahkemesinin iddianamede anlatılan fiil ve anlatım ile bağlı bulunduğu, iddianameye konu edilmeyen ve anlatımı bulunmayan bir fiil dolayısıyla sanığın cezalandırılması yoluna gidemeyeceği, T.C. Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin 17/09/2008 tarihli, 2008/4190 esas, 2008/8890 karar sayılı, T.C. Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin 12/10/2009 tarihli, 2009/8437 esas, 2009 11315 karar sayılı ilamların da bu yönde olduğu, bu nedenle sanığın katılan mağdura gönderdiği 18 yaşından küçük çocuğa ait müstehcen içerikli fotoğrafı cep telefonunda depolayarak bulundurmak suretiyle müstehcenlik suçundan soruşturma yapılmak ve kamu davası açılmak üzere Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunularak, açılması halinde davaların birleştirilmesi suretiyle sanık hakkında müstehcenlik suçlarından TCK’nun 226/3-2. Fıkrası, 226/5. Fıkrası uyarınca ayrı ayrı hükümler kurulması gerekirken, iddianameye konu edilmeyen ve anlatımı bulunmayan sanığın katılan mağdura gönderdiği 18 yaşından küçük çocuğa ait müstehcen içerikli fotoğrafı cep telefonunda depolamak suretiyle bulundurmak eylemi nedeniyle TCK’nun 226/3-2. Fıkrasından sanığın cezalandırılması cihetine gidilmesi… (Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 10.04.2020 tarih 2020/841 esas ve 2020/519 sayılı kararı
Cep Telefonu İle Kayıt Altına Almak Suretiyle Müstehcenlik Suçu
Sanık …’ın olay tarihinde on altı yaşındaki mağdureye ait cinsel içerikli görüntülerini kaydetmesi eylemi ile sanıklar Gökhan, Gürkan ve Ömer Faruk’un aralarında yaptıkları plan ve anlaşma gereği katılan mağdurenin sanık … tarafından çıplak görüntülerinin çekilmesini temin için sanık …’a yardım ettikleri katılan mağdureyi sanık …’ın evine tanık Ayşegül yardımıyla getirdikten sonra Ayşegül’ün kardeşinin kaybolduğu bahanesiyle evden ayrılarak katılan mağdurenin sanık … ile çıplak olarak sevişme görüntülerinin Hasan’ın cep telefonuna kaydedilmesi eylemlerinin 5237 sayılı Kanun’un 226 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenen müstehcenlik suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan mahkûmiyet hükümleri kurulması hukuka aykırı bulunmuştur. (Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 02.05.2024 tarih ve 2021/4944 esas ile 2024/3947 sayılı kararı)
Kayıt Altına Alarak İşlenen Müstehcenlik Suçu
Kayda göre on dört yaşında bulunan mağdure ile suça sürüklenen çocuğun kısa bir süre önce sosyal medya uygulamaları üzerinden tanışıp görüşmeye başladıkları, 2015 yılı Temmuz ayı içinde mağdurenin ikametinde yalnız bulunduğu sırada suça sürüklenen çocuğun anılan mahalle gelmesi ile tarafların yakınlaşması ile suça sürüklenen çocuğun, üzerinde sütyen bulunduğu halde mağdure ile yan yana vaziyette iken fotoğraflarını çektiği, devamında mağdurenin suça sürüklenen çocuğun cinsel organını ağzına aldığı sırada suça sürüklenen çocuğun bu anları da telefonun video kayıt özelliği ile kayıt altına aldığı, devam eden süreçte suça sürüklenen çocuğun mağdureye ait bahse konu fotoğrafları “… …” isimli sosyal uygulama sitesi üzerinden yayınladığının kabulüne dair Mahkemenin gerekçesinde; mağdureye ait telefondan ele geçirilen bahse konu fotoğraflar ve video kaydı, suça sürüklenen çocuğa ait cep telefonunda takılı hafıza kartı içinde çok sayıda yaşı küçük kızlara ait çıplak fotoğraflar ve sevişme görüntülerini içerir video kayıtlarının bulunduğuna dair inceleme raporları, tanık anlatımları, suça sürüklenen çocuk savunması ve tüm dosya kapsamı itibariyle suça sürüklenen çocuğun mağdurenin yaşı hususunda hataya düştüğüne dair savunmasına karşılık mağdurenin de sosyal medya uygulamalarında kendisini “1996” doğumlu olarak tanıttığına dair beyanı, bu yöndeki tanık anlatımı, ekran görüntüleri itibariyle suça sürüklenen çocuğun mağdurenin yaşı hususunda hataya düştüğünün kabulü ile 5237 sayılı Kanun’un 30 uncu maddesi delaletiyle çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçu açısından kasten hareket etmiş sayılamayacağı kanaati ile anılan suçtan beraatine, sabit olduğu kabul edilen müstehcenlik suçundan mahkumiyet hükmü kurulmakla suça sürüklenen çocuğun sosyal ilişkileri, fiilden sonraki davranışları ve cezanın geleceği üzerindeki olası etkileri dikkate alınarak takdiri indirim hükümleri uygulanmaksızın hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. (Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 11.12.2023 tarih, 2021/19707 esas ve 2023/8251 sayılı kararı)
Müstehcenlik Suçu Beraat Kararı
Sanık adına kayıtlı IP adresine üzerinden facebook adlı internet sitesinde kız çocuğuna ait olduğu değerlendirilen ön cinsel organ resmi paylaşıldığı iddiası ile sanık hakkında müstehcenlik suçundan kamu davası açılmıştır.
2.Mahkemece; bilirkişi incelemesi içeriğinden her ne kadar sanık hakkında müstehcenlik suçundan kamu davası açılmış ise de; sanığın üzerine atılı suçtan cezalandırılmasına yetecek, maddi gerçeği ortaya çıkaracak herhangi bir somut delile ulaşılamadığı anlaşılmıştır. Sanığa ait IP adresinden söz konusu yüklemenin yapılmış olmasının günümüz teknolojik gelişmeleri dikkate alınarak başkaları tarafından internet hesabının şifresinin kırılmasının işten olmadığı değerlendirilmesiyle sanığın cezalandırılmasına yetecek boyutta tek başına bir delil olamayacağı kanaatine varılarak sanık hakkında beraat kararı verilmiştir. (Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 30.10.2023 tarih 2023/1970 esa ile 2023/4487 sayılı onama kararı)
Müstehcenlik Suçu Beraat Kararı
Dosya kapsamına göre; sanığın katılana çıplak erkek resimleri gönderdiği iddiasına konu olayda, ele geçirilemeyen ve aşamalardaki ifadelere göre “çıplak” olarak nitelenen fotoğrafın cinsel organların vurgulanacak şekilde oluşturulup oluşturulmadığını, toplumun ortak edep ve ahlak temizliğine yönelik açık bir saldırı niteliğinde bulunup bulunmadığını tespit etme olanağının bulunmamasından dolayı sanığın eyleminde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 226 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde düzenlenen müstehcenlik suçunun yasal unsurlarının oluşmayacağı kabul edildiğinden Tebliğnamedeki bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiş olup, yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır. (Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 30.10.2023 tarih ve 2023/1384 esas ile 20234483 sayılı onama kararı)