İş kazalarının önlenmesi konusunda son yıllarda alınan önlemlerde ciddi bir artış vardır. Ancak buna rağmen çalışma hayatında iş kazası ile karşılaşma ihtimali tamamen ortadan kaldırılmış değildir. En büyük etkileri çalışan için görülmektedir. Buna rağmen hiçbir işverenin de karşılaşmak istemeyeceği iş kazası nedeniyle idari ve adli yönden yaptırımlarla karşılaşılması kaçınılmazdır.
Tazminat hukuku, ceza hukuku hatta idare hukuku alanında iş kazaları bir çok hukuki işlem barındırmaktadır. Konunun daha anlaşılabilir olması açısından iş kazaları unsurları (iş kazası sayılan durumlar), iş kazalarında işverenin sorumluluğu, iş kazası bildirimi ve iş kazası nedeniyle açılabilecek hukuk ve ceza davalarına değinmeden önce; Sosyal Sigortalar Kanunu ve İş Sağlığı ve Güvenliği kanunu uyarınca iş kazası nedir? Sorusuna kısaca yanıt verelim.
İş Kazası Nedir?
İş sahası içerisinde veya iş kazası sayılan durumlar dahilinde mesleğin icra edilmesi sırasında meydana gelen yaralanma, ölüm hatta fiziksel veya zihinsel engelle hale gelmelerle sonuçlanan olaylara iş kazası denilmektedir.
Görüldüğü gibi iş kazaları basit yaralanmalarla sonuçlanabileceği gibi engelli hale gelme veya ölüm gibi çok daha ağır sonuçlarla da sonuçlanabilmektedir.
İş Kazaları Sayılan Durumlar
- Çalışma sahası içerisinde meydana gelen her türlü kazalar
- Çalışanın (sigortalının) iş sahası dışında işveren tarafından işin görülmesi için gönderilmiş olduğu yerde meydana gelen kazalar
- Sigortalı kadın çalışanın çocuğunu emzirmek için iş yerinden ayrılmış olduğu zaman içerisinde meydana gelen kazalar
- Sigortalının kendi namına çalışmış olduğu iş sırasında meydana gelen diğer kazalar
- İşveren tarafından sağlanan servis aracı ile işe gidiş ve dönüş sırasında meydana gelen kazalar
İş Kazalarının Unsurları
- Çalışanın sigortalı olması
- Kazadan dolayı yaralanma, engelli hale gelme veya ölüm gibi istenmeyen sonuçların ortaya çıkmış olması
- Meydana gelen kaza ile çalışanın yaralanması, ölümü veya engelli hale gelmesinde illiyet bağının kurulmuş olması gerekmektedir.
İş Kazalarında İşverenin Sorumluluğu
İş kazalarında işverenin sorumluluğu yazımızın ilerleyen bölümlerde değineceğimiz iş kazalarına bağlı olarak açılabilecek davalar ve sonuçları konusunda en belirleyici etkendir. Yerel mahkemeler ile yüksek yarı organlara genellikle işverenin çalışma sahası içerisinde iş sağlığı ve güvenliği konusunda gerekli özen ve itinayı göstermemesine bağlı olarak sorumlu tutmaktadır.
Her iş yerinde işveren çalışma sahası içerisinde mevzuata uygun bir şekilde gerekli önlemleri almakla yükümlüdür. Bu yükümlülüğe aykırı her davranış iş kazası nedeniyle işvereni sorumlu tutabilecektir. Meydana gelen kazadan dolayı işverenin durumu derhal kolluk kuvvetlerine bildirme yükümlülüğü de bulunmaktadır. Bunun dışında iş kazası bildirim süresi (üç iş günü) içerisinde durumu kuruma bildirmek yükümlülüğü de işverene aittir.
İş Kazası Bildirim Süresi
İş kazası bildirim süresi üç gün olarak düzenlenmiştir. Ancak bu sürenin çalışma ve sosyal güvenlik kurumana bildirim süresi olduğunu, iş kazasının meydana geldiği anda geciktirmeksizin durumu kolluk kuvvetlerine (polis / jandarma) bildirilmesi gerektiğini hatırlatmakta fayda vardır.
İş Kazası Türleri
İş kazası türleri genellikle kazanın neticesine göre bir ayrım yapılarak incelenmektedir. Ülkemiz ile birlikte dünya genelinde genellikle iş kazası türleri üç farklı şekilde incelenmektedir.
Yaralanmalı İş Kazaları
En sık rastlanan iş kazası türü yaralanmalarla sonuçlanan iş kazalarıdır. Bunlar basit yaralanmalar olabileceği gibi oldukça ağır şekilde yaralanmaları da ifade etmektedir.
Engelli Hale Gelme İle Sonuçlanan İş Kazaları
Meydana gelen iş kazasından dolayı çalışanın fiziksel veya zihinsel olarak engelli hale gelmesi ile sonuçlanan iş kazası türüdür.
Ölümlü İş Kazaları
Gerek çalışanın ve yakınlarının gerekse işveren açısından oldukça ağır sonuçları olan iş kazası türüdür. Çalışanın meydana gelen kazadan dolayı ölüm olayının gerçekleşmesidir.
İş Kazaları Sonrasında Açılabilecek Davalar
İş kazaları sonrasında meydana gelebilecek neticenin ağırlığına göre ceza davası veya hukuk mahkemelerinde maddi manevi tazminat davası ile ölüm ile sonuçlanan iş kazalarında destekten yoksun kalma tazminatı konusunda davalar açılması mümkündür. Konunun anlaşılabilirliği açısından iş kazasına bağlı olarak açılacak davaları ceza davaları ve hukuk davaları olarak iki ayrı başlık altında incelemeyi uygun görüyoruz.
İş Kazaları Nedeniyle Açılan Ceza Davaları
İş kazaları nedeniyle açılan ceza davaları “taksirle yaralama” ve “taksirle öldürme” olarak iki farklı şekilde açılmaktadır.
İş Kazası Nedeniyle Taksirle Yaralanma
Taksirle yaralama; Gerekli özen ve dikkatin gösterilmemesine bağlı olarak meydana gelmiş olan yaralanmaları ifade etmektedir. İş kazalarında da işveren veya mesul diğer kişilerin gerekli önlemleri almamasına bağlı olarak sorumlu tutulması halinde açılan davalardır.
Bu durumda çalışanın yaralanmasının ağırlık derecesine göre sorumlu hakkında verilebilecek olan ceza miktarı değişmektedir. Ancak basit yaralanmalar sonucu işveren veya diğer sorumluların 3 ay ile 1 yıl arasında hapis veya adli para cezası ile cezalandırılmaları mümkündür.
Bilinçli taksir haricindeki durumlar dışında kalan taksirle yaralama suçları şikayete bağlıdır. Bu nedenle 6 aylık şikayet süresinin geçirilmeksizin şikayet hakkının kullanılması önemlidir.
Taksirle Ölüme Sebebiyet Verme
İş kazalarına bağlı olarak açılan bir başka ceza davası ise TCK 85 maddesinde düzenlenmiş olan “taksirle öldürme” suçudur. Yine işveren veya başkaca sorumluların iş kazasının meydana gelmesinde kusurunun tespit edilmesi halinde açılması mümkündür. Bu durumda ise sorumlular hakkında 2 yıl ile 6 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür. Ancak iş kazası nedeniyle birden fazla kişinin ölümü halinde bu süre 15 yıla kadar da çıkabilmektedir.
İş Kazalarına Bağlı Olarak Açılabilecek Hukuk Davaları
Yukarıda da belirttiğimiz gibi iş kazaları sonucu basit yaralanmalar meydana gelebileceği gibi, ölüm veya sakatlanma çalışan veya yakınları için çok daha ağır sonuçlar doğurabilecektir. İş kazası nedeniyle işverenin sorumlu olduğunun tespit edilmesi ve iş kazası unsurlarının oluşması halinde sorumluların bir takım tazminat yükümlülüğü altına girmesi mümkündür.
İş Kazaları Nedeniyle Maddi Manevi Tazminat
Genellikle çalışanın kazadan dolayı yaralanması veya engelli hale gelmesi sonucu iş kazaları nedeniyle maddi manevi tazminat yükümlülüğü doğmaktadır. Buna tedavi giderleri, kazanç kaybı veya benzeri ekonomik harcamalar maddi tazminatı doğurabilir. Bunun dışında kazadan dolayı çalışanın duymuş olduğu acı veya ızdırabın neden olmuş olduğu manevi tazminatlarda iş kazası nedeniyle açılabilecek olan manevi tazminat davalarına konu edilebilecektir.
Ölümlü İş Kazası Nedeniyle Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
Ölümlü iş kazası, çalışan, yakınları ve işveren için en ağır sonuçları doğuran iş kazası türüdür. İş kazasına bağlı olarak meydana gelen ölüm olaylarında çalışanın eşi veya çocukları ile diğer bakmakla yükümlü olduğu kişiler tarafından destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmesi mümkündür. Ölüme bağlı olarak çalışan tarafından bakmakla yükümlü olduğu kişilere desteğin kesilmesini ifade etmektedir. Bu miktarın belirlenmesinde çalışanın bakmakla yükümlü olduğu kişi sayısı, ekonomik durumları dikkate alınmaktadır.
İş Kazaları Nedeniyle Tazminat Davalarında Zamanaşımı Süresi
İş kazaları nedeniyle açılacak olan maddi ve manevi tazminat davalarında zamanaşımı süresinin belirlenmesinde Borçlar Kanunu Hükümleri geçerlidir. Buna göre zararın öğrenilmesinden itibaren 2 yıl her durumda ise 10 yıl içerisinde iş kazasına bağlı olarak maddi manevi tazminat davalarının açılması gerekmektedir.
İş Kazalarında Kusur Tespiti Nasıl Yapılır?
İş kazaları kendi alanında ayrı bir uzmanlık gerektiren bir konudur. Kusur tespiti konusunda hukuk veya ceza yargılamaları sırasında gerektiğinde bu konuda uzman bilirkişi görüşü alınabilmektedir. Ayrıca kazanın meydana gelmesinden sonra “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı” müfettişlerinin iş kazası konusunda hazırlamış olduğu raporlar iş kazasında kusur tespitinde önemli bir yere sahiptir.
Soruşturma veya yargılama aşamasında gerek görüldüğü takdirde soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcısı, yargılama aşamasında ise mahkeme heyetinin oluşturacağı heyet ile birlikte olay yerinde keşif yapılması da kusur tespitinde kullanılan hukuki yollardandır.
Sık Sorulan Sorular
İş Kazası Örnekleri
İş kazaları sayılan durumlar başlığında da belirttiğimiz gibi sadece iş sahası içerisinde meydana gelen yaralanma, ölüm veya engelli hale gelme durumları iş kazası olarak nitelendirilmez. Örneğin iş yeri sahibinin tahsis etmiş olduğu servis aracı ile işe gidiş dönüş sırasında meydana gelen kazalar, iş yerinde yenilen yemekler nedeniyle meydana gelen zehirlenmelerde iş kazası örnekleri arasında yer alır.
İş Kazasında Hangi Davalar Açılır?
Ceza hukuku açısından işveren veya diğer sorumlular hakkında taksirle ölüme sebebiyet verme veya taksirle yaralanmaya sebebiyet verme suçlarından kamu davası açılması mümkündür. Bunların dışında genellikle iş kazası nedeniyle ölüm olayının gerçekleşmesi ile beraber maddi manevi tazminat ve destekten yoksun kalma tazminatı konusunda hukuk davaları da açılmaktadır.
İş Kazalarına Bağlı Davalar Ne Kadar Sürer?
İş kazalarına bağlı davalar genellikle ceza davaları ve hukuk davaları olarak iki ayrı başlık altında incelenir. Her iki durumda da iş kazalarında işverenin sorumluluğu, kusur durumu gibi hususların açıklığa kavuşturulması önemlidir. Bu gibi durumlar uzmanlık gerektiren konu olması nedeniyle iş kazasına bağlı olarak açılan davaların zaman zaman uzun sürdüğünü söyleyebiliriz. Yine de genel bir süre belirtmek gerekirse 6 ay ile 2 yıl arasında sonuçlanabilecek davalardır.