İntifa hakkı 4721 sayılı Medeni Kanunumuzun 794 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Taşınır veya taşınmaz ya da herhangi bir mal varlığı üzerindeki kullanma ve faydalanma hakkını ifade etmektedir. Yine 4721 sayılı T.M.K ile intifa hakkının kurulması ve intifa hakkının sona erdirilmesi yani intifa hakkının kaldırılması düzenlenmiştir.
İntifa Hakkının Özellikleri
İntifa hakkının en temel özeliği hak sahibine tam yararlanma yetkisi tanımış olmasına karşın mülkiyetin bir başkasına ait olmasıdır. Bunun dışında bu hakkın konusu taşınır – taşınmaz mallar ile herhangi bir hak oluşturmaktadır. Son olarak değinmek istediğimiz ve sıklıkla uyuşmazlık konusu olan bir başka durum ise bu hakkın devredilememesidir.
Görüldüğü gibi oldukça geniş bir kavramdır. Ancak bu konudaki uyuşmazlıkların birçoğu genellikle taşınmazlar üzerinde kurulan intifa haklarında meydana gelmektedir. İntifa hakkının özellikleri dikkate alındığında bir çeşit ayni hak olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
İntifa Hakkının Kurulması
İntifa hakkının kurulması konusunda farklı düzenlemeler bulunmaktadır. Bunlar Medeni Kanunumuzun 795. maddesinde düzenlenmiştir. Konunun anlaşılabilirliği açısından intifa haklarının kurulmasını Medeni Kanunumuzdaki bu ayrımların dikkate alınarak incelenmesinde fayda görüyoruz.
İntifa Hakkının Sözleşme İle Kurulması (TMK 795/1)
Sık olarak karşılaşılan intifa hakkının kurulması sözleşme ile kurulan intifa haklarıdır. Genellikle tapu kaydındaki tescil işlemleri ile gerçekleşmektedir. Taşınır mallarda bu konuda sözleşme yapılması ile intifa hakkı kurulmuş olacaktır. Bunun dışında alacaklar üzerinde kurulacak intifa hakkı ise bu hakkın temliki ile beraber söz konusu kıymetli evrakın temlik sahibine teslimi ile kurulacaktır.
İntifa Hakkının Hukuki Bir İşlem Sonucu Kurulması (TMK 795/2)
Bu şekilde kurulan intifa hakkının kurulması tek taraflı olarak mümkündür. En sık örneği ise vasiyetname ile mirasçıların yada da diğer üçüncü kişinin lehine kurulan intifa haklarıdır.
Yasa Gereği İntifa Hakkının Kurulması (TMK 795/3)
Türk Medeni Kanunumuzda düzenlenmiş intifa hakkını doğuran son durum ise 795/3. Maddesinde düzenlenmiştir. Sık sık kanuni intifa hakkı olarak da tabir edilmektedir. Örneğin Medeni Kanunumuzun 240 ve 652. Maddelerinde “Aile Konutu ve Ev Eşyası” başlığında düzenlenmiş olan sağ kalan eşin aile konutu ve ev eşyaları üzerindeki hakkıdır. Bunun dışında vesayet altındaki çocuğun malları üzerindeki haklar ya da kocanın karısının malları üzerindeki hakları TMK 795/3 maddesine örnek teşkil etmektedir.
İntifa Hakkı Sahibinin Hak ve Yükümlülükleri
Yukarıda da belirtildiği gibi intifa hakkının kurulması farklı şekillerde gerçekleşmektedir. Gerek hak sahibi gereke malik açısından bir takım kısıtlamalar ve kurallara tabi bir hukuki işlemdir. Bu nedenle tarafların sahip olduğu hak ve yükümlülükleri farklı başlıklar altında incelemek gerekmektedir.
İntifa Hakkı Sahibinin Hakları
Zilyet Olma Yetkisi
Türk Medeni Kanunun 803. Maddesi uyarınca intifa hakkı sahibi söz konusu malı zilyetliğinde bulundurma yetkisine sahiptir. Hukuki olarak zilyetlik geniş bir kavram olduğundan dolayı bunun içerisinde, kullanma, yararlanma ve yönetme yetkisi de vardır. Kişi bu hakkını kullanırken malın özüne zarar vermemesi zorunlu olduğu gibi yönetme sırasında ileride detayları belirtileceği üzere gerekli özen ve itinayı da göstermek zorundadır.
Tasarruf Yetkisi
Zilyet olma yetkisi ile birlikte kısıtlı da olsa kişiye tasarruf yetkisi tanınmıştır. Bu yetki genellikle tüketilebilir mallar üzerindeki tasarruf yetkisidir. Hak sahibinin tasarruf yetkisini kullanabilmesinin tek koşulu ise taraflar arasında bunun aksi yönünde bir sözleşme yapılmamış olmasıdır. Ayrıca Türk Medeni Kanunun 804 maddesi uyarınca malik tüketilebilir ürünler için yapmış olduğu giderlerin bedelini isteyebilmektedir. Ancak bu bedel ürün değerini aşamamaktadır.
Faiz ve Gelirler Hakkı
Hak sahibi için düzenlenmiş bir başka durum ise TMK 805 maddesinde yer almaktadır. Buna göre hakka konu teşkil eden mala ait sermeye faizler ile hak dönemsel gelirleri üzerinde hakkının kurulmasından itibaren hak sahibi olmaktadır.
Hakkın Kullanılmasının Devri Yetkisi
İntifa hakkı sahibinin sahip olmuş olduğu hak ve yükümlülükler kapsamında son olarak düzenlenmiş hakkı ise TMK 806. Md düzenlenmiştir. Buna göre aksine bir düzenleme bulunmadıkça hak sahibi bu hakkını başkasına devredebilecektir.
İntifa Hakkı Sahibinin Yükümlülükleri
Malın Korunması
İntifa hakkı sahibi malın muhafazası başta olmak üzere hak konusu malın gerekli bakım ve onarımlarını yapmakla yükümlüdür. Bu bakım ve onarımlar kapsamlı olmayıp “olağan” nitelikte olmalıdır. Hak sahibinin bu yükümlülüğünü yerine getirmesi sırasında malın özüne ilişkin müdahalede bulunulması ve önlemler alınması gerekmesi halinde bu durumu malike bildirmekle de yükümlüdür.
Bakım ve Giderleri Ödeme Yükümlülüğü
Olağan olarak nitelendirilebilecek bakım yükümlülüğü de yine hak sahibine aittir. Bunun dışında; İşletmeye ait, borç faizleri, vergi ve diğer resimleri hak sahipliği süresince ilgiliye ait yükümlülükler arasında yer almaktadır.
Sigorta Ettirme Yükümlülüğü
Gerekli görülmesi halinde intifa hakkı sahibi yangın veya diğer afetlere karşı malı sigorta ettirmekle yükümlüdür. Hakkın kurulmasından önce malik tarafından bu konuda bir poliçe düzenlenmesi halinde; intifanın kurulmasından itibaren bu primleri hak sahibi ödemekle yükümlü hale gelmektedir.
İntifa Hakkı Kapsamında Malikin Hak ve Yükümlülükleri
İntifa hakkının kurulması ile hak sahibine bir takım hak ve yükümlülükler yüklendiği gibi malikin de benzer şekilde hak ve yükümlülükleri bulunmaktadır. Malikin hakları ve malikin yükümlülüklerini ise aşağıdaki gibi sıralamamız mümkündür.
Gözetim Hakkı
Her ne kadar zilyetlik ve kullanma, yararlanma ayrıca yönetme yetkisi hak sahibine tanınmış ise de; Malik bu hakların kötüye kullanılması, hukuka aykırı kullanılması veya amacı dışında kullanılmasını önlemek maksadıyla hak konusu malı gözetme hakkına sahiptir.
Güvence İsteme Hakkı
Güvence isteme hakkı daha çok tüketilebilen şeyler ve kıymetli evrak durumunda istenilmektedir. Malikin haklarının herhangi bir şeklide tehlikeye düştüğünü düşünmesi halinde hak sahibinden bu konuda gerekli güvenceyi isteme hakkına sahiptir. İntifa hakkı sahibi tarafından bu konuda herhangi bir güvence gösterilmemesi halinde malik Sulh Hukuk Mahkemesinden ilgilinin zilyetliğinin kaldırılmasını talep edebilecektir. Malikin bu talebinin yerinde görülmesi halinde Sulh Hakimi tarafından söz konusu mala kayyım ataması yoluna gidilmesi de mümkündür.
Defter Tutulmasını İsteme Hakkı
İntifaya konu mala ait giderlerin hak sahibi ve malik tarafından paylaşılması için defter tutulmasını isteme hakkı bulunmaktadır. Defter tutulmasını malikin kendisi isteyebileceği gibi hak sahibinin de istemesi mümkündür. Bu konuda defter tutulmasını isteme hakkı her iki tarafa da tanınmış bir haktır.
İntifa Hakkının Sona Ermesi
Nasıl ki intifa hakkının kurulması bir takım usul ve esaslara göre gerçekleşmekte ise; İntifa hakkının sona ermesi de farklı şekillerde gerçekleşmektedir. Türk Medeni Kanunumuzun 796. Ve devamı maddelerinde intifa hakkının sona ermesi sebepleri düzenlenmiştir.
İntifa Hakkı Süresinin Dolması
İntifa hakkının kurulması arasında malik ve hak sahibi arasında süre konusunda bir sınırlama düzenlenmiş olması mümkündür. Bu durumda tarafların kararlaştırmış oldukları süre sonunda intifa hakkı sona ermektedir. Bunun dışında genellikle kat mülkiyeti durumunda geçerli on yıllık süre sonunda intifanın kendiliğinden sona ermesi mümkündür.
Kamulaştırma veya Harap Olma
Kamulaştırma intifayı sona erdiren bir durumdur. Ancak kamulaştırma halinde hakkın yerine geçen herhangi bir karşılık bulunması halinde intifa hakkının bu karşılık üzerinden devam edebilmektedir. Türk Medeni Kanununun 798. Md. Düzenlenmiş bir başka durum ise “harap olma” durumudur. Hak konusu malın herhangi bir şekilde harap olması halinde ve malın kullanılamaz hale gelmesi durumunda; Malik tekrar söz konusu malı eski hale getirmekle yükümlü değildir. Bu şekilde malın kullanılamaz hale gelmesi halinde intifa hakkı sona ermektedir.
İcra Yoluyla Satış
Cebri icra yoluyla satış durumları da intifa hakkını sona erdiren durumlardandır. Ancak intifa icra yoluyla satış rehininden önce kurulması halinde satış gerçekleşmiş olsa dahi, intifa hakkı devam edebilmektedir.
Bunların dışında intifa hakkının sona ermesine neden olan durumlar; malikin intifa süresinin dolmasından önce vefat etmesi, intifanın tüzel kişilik üzerinden kurulması halinde tüzel kişiliğin sona ermesi ve mahkeme kararı ile terkin durumlarıdır.
Sık Sorulan Sorular
Eşin İntifa Hakkı
İntifa durumunda mülkiyet hakkı sahibinin intifaya konu mal üzerinde yararlanma ve kullanma yetkisi bulunmamaktadır. Hukuki anlamda bu durumdaki bir mülkiyet hakkı “kuru mülkiyet” olarak adlandırılmaktadır. Eşe intifa hakkı da bu duruma örnek teşkil etmektedir.
İntifa Hakkı Kaç Yıldır?
İntifanın kurulması sırasında taraflar arasında bu konuda herhangi bir süre belirtilmiş ise; intifa bu sürenin dolması ile sona ermektedir. Ayrıca kat mülkiyetine tabi taşınmazlar üzerinde ise intifa süresi 10 yıl olarak belirlenmiştir.
Tapuda İntifa Hakkı Nasıl Kaldırılır?
Bu konuda intifanın sonlandırılması için ilgili tapu müdürlüğüne müracaat edilmelidir. Tapu müdürlüğünce intifanın kaldırılması mümkün olmadığı durumlarda ise; Yetkili mahkemeden intifanın terkininin talep edilerek verilecek mahkeme kararı ile tapuda intifa hakkı kaldırılması mümkündür.
Tapuda İntifa Hakkı Mirasçılara Geçer Mi?
Kural olarak intifa hakları kişinin ölümü ile sona ermektedir. Bu nedenle tapuda intifa hakkının mirasçılara geçmesi mümkün değildir.
İntifa hakkı Devredilebilir Mi?
Kural olarak intifanın ve bu hakkın devredilebilmesi mümkün değildir. Ancak hak sahibinin intifanın kurulması ile kendisine tanınan diğer hakları devretmesi mümkündür.
İntifa Hakkı Örnekleri
İntifa hakkının kurulması, intifa hakkının sona ermesi veya kaldırılması yukarıda da belirtildiği üzere farklı hukuki işlem ve prosedürlere tabidir. Sık karşılaşılan intifa hakkı örneği ise eşin intifa hakkıdır. Murisin ölümünden sonra sağ kalan eşin aile konutu ve eşyaları üzerindeki hakkı intifa hakkı kapsamındadır.