Ceza Muhakemesinde Tanıklık
Tanıklık herkesin bildiği üzere bir olayı görmüş ya da duymuş olan kimselerin bu gördüklerini ve duyduklarını mahkeme önünde anlatmasıdır. Kolluk güçleri ya da savcılığa verilen beyanlar, ceza hukuku doktirinde yani Ceza Muhakemesinde Tanıklık olarak kabul edilmez.
Tanıklar Nasıl Çağırılır?
Ceza Muhakemesinde Tanıklık yapacak olan kişiler çağrı kağıdı ile çağrılır. Eğer tanıklar gelmezlerse tanıklığa gelmemelerinin yaratacağı sorunlar çağrı kağıdına yazılır. Bazı durumlarda çağrı kağıdına herhangi bir şey yazmadan tanık için zorla getirme kararı çıkarılabilir.
Eğer tutuklu bir durum söz konusu değilse savcının ya da sorumlu mahkemenin tanığı zorla getirme yetkisi bulunmaz. Davetiye ile özel olarak çağırılan ve tutuklu bulunmayan şahsın zorla getirilmesi söz konusu olamaz. Bu konuda hakim bile bir uygulama gerçekleştiremez.
Tanıklık Esnasında Edilen Yemin
Tanık olan kişilerin mahkeme huzurunda doğruyu söyleyecekleri konusunda yemin etmesi gerekir. Ancak bazı kişiler yemin olmadan dinlenir. Bu kişiler;
- Henüz 15 yaşını doldurmamış kişiler
- Soruşturma ya da kovuşturma hakkında suçlulara yardım ve yataklık etmiş kişiler, adam kayırmaktan suçu bulunanlar ve daha öncesinde suçu, suç delillerini değiştirmek ve gizlemek suçlarından hükümlü, şüpheli ya da sanık olanlar.
- Ayırt etme güçlüğü yaşayanlar ve bu yüzden edilen yeminin önemini tam olarak anlayamayan kişiler Ceza Muhakemesinde Tanıklık ederken yeminlerine başvurulmaz.
Yemin Biçimi ve Yemin Görevinin Gerçekleştirilmesi
Mahkeme huzurunda tanıklık edecek kişi eline verilen kağıtta yazan yemin cümlesini sesli bir şekilde tekrar eder. Bu uygulama sırasında yeminin sözlerinin hakim tarafından söylenmesi ve tanığın yalnızca sözle yemin ediyorum şeklinde onaylaması usullere aykırıdır.
Tanıklık oldukça önemli bir görevdir. Bu yüzden tanıklık yapacak kişiye tanıklık görevinin önemi anlatılmalıdır. Bu konu anayasada CMK md.53’te de anlatılmıştır.
Tanığa Tanıklık Görevinin Önemini Anlatma: Görevli mahkeme tanıklık yapacak kişiye tanıklık görevinin önemini kesinlikle anlatmalıdır. Özellikle de olayda elde edilen tek delil tanığın ifadesine bağlı ise bu görevin önemi kendisine hassas bir biçimde anlatılmalıdır.
Yargıtay’ın gerçekleştirdiği uygulamaya göre tanık tanıklık görevini yerine getirmeden önce “ tanıklık görevi ve bu görevin önemi ile sonuçları anlatılmıştır” açıklamasının tutanağa geçirilmesi gerekir.
Tanıklığı dinlenecek olan kişiye görevin önemi anlatıldıktan sonra hakimin yasa içerisinde bulunan diğer önemli uyarıları tanığa aktarması gerekir. Yargıcın bu konu hakkında seçim hakkı bulunmaz. Yargıç aşağıda yer alan konular hakkında tanığı uyarmalıdır.
- Mahkeme karşısında yalan tanıklık ederse bu tanıklığından dolayı cezalandırılacağı
- Mahkeme huzurunda yemin etmesi gerektiği
- Yapacağı tanıklığın ve gerçek ifadenin dava açısından önemini
Ceza Muhakemesinde Tanığın Dinlenmesi
Ceza muhakemesinde tanıklık yapacak kişi dinlenirken de mahkeme kurallarına uyulmalıdır. Tanık kesinlikle sözleri kesilmeden dinlenmelidir. Anlatacakları bittikten sonra konu ile ilgili gerekli sorular sorulmalıdır. Ceza davasında tanık ifadesi bu şekilde dinlendikten sonra soru sorulmasına “doğrudan sorgu” adı verilir.
Eğer tanık olay ile ilgili anlattığı bir noktayı hatırlayamadığını dile getirirse olayı hatırlatmak amacıyla daha önceki beyanından küçük bir kısım okunur. Ceza davasında tanık beyanları daha önce verdiği ifade ile çelişirse tanığın eski anlatıları okunmalıdır. Daha sonrasında ise hangi anlatının gerçek kabul edildiği nedeni ile anlatılmalıdır.
Ceza davasında tanık dinletme işlemi esnasında tanıklar yüzleştirilebilir. Ancak duruşma öncesinde aynı konu hakkında tanıklık yapacak kişiler ve olayın şüphelileri ya da aileleri birbirleri ile yüzleştirilmemelidir. Bu yüzleştirme hakimi yönlendirme amacı güdebilir. Bu yüzden tanıklar ya da şüpheliler duruşma öncesinde değil duruşma sırasında hakim önünde yüzleştirilebilirler.