Butlan Nedir?

Butlan Nedir?

Butlan Nedir

Butlan sözcüğü, TDK ve hukuk literatüründe farklı anlamlara sahiptir. TDK tarafından batıl olma hali, hükümsüzlük, geçersizlik, yanlışlık ve haksızlık olarak tanımlanan butlan; hukuk terminolojisinde hukuki işlemlerin vasfını ifade etmek amacıyla kullanılır. Buna göre butlan, kurucu unsurları haiz ve fakat geçerlilik unsurlarında eksiklik bulunan hukuki işlemleri tarif maksadıyla kullanılmaktadır. Makale devamında tafsilatlı açıklandığı üzere mutlak ve nisbi olmak suretiyle iki ayrımda incelenir.

Mutlak Butlan Nedir?

Mutlak butlan, yasanın amir hükümlerine muhalefetin olduğu hallerde söz konusu olur. Mutlak butlana tabi durumlarda ilgili hukuki işlem batıldır; geçerli kabul edilmez. İşlemin batıl olmasına neden olacak sebepler 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu m.145’te tahdidi düzenlenmiş olup şu şekildedir:

  • Eşler arasında evliliğe engel teşkil edecek derecede hısımlık olması,
  • Evlilik sırasında taraflardan birinin halihazırda evli olması,
  • Evlilik sırasında taraflardan birinin daima ayırt etme gücüne sahip olmaması,
  • Akıl hastalığı evliliğe mâni düzeyde olan eşin evlenmesi.

Söz konusu hallerin varlığından savcılığın haberdar olması halinde yine savcılık eliyle resen dava açılır. Dava, işleme taraf veya işlem konusu ile ilgili olan kişilerce de açılabilir. Söz konusu evliliğin sona ermesi halinde Cumhuriyet Savcısının bu davayı açması mümkün değildir; ancak ilgili kişilerce mutlak butlanın karar altına alınması ileri sürülebilir.

Mutlak Butlan Davasını Kimler Açabilir?

Dava, kural gereği her iki eş tarafından da açılabilir. Fakat evliliğe mâni düzeyde akıl hastalığı bulunan tarafın bu hastalığının iyileşmesi halinde ilgili dava sadece iyileşen eş tarafından açılabilir. Evlilik sırasında ayırt etme gücüne sahip olmayan bir iş sonradan ayırt etme gücünü kazanırsa bu durumda ayırt etme gücünü kazanan eş tarafından evliliğin sonlanması adına söz konusu dava açılabilir.

Bazı hallerde mutlak butlan kararı verilmesi mümkün değildir. Bir örnekle somutlaştırmak gerekirse; halihazırda evli olan ve bu evliliği resmen sona erdirmeden bir ikinci evlilikte bulunan kişinin sonradan yaptığı evlilik hakkında mutlak butlan kararı verilmezden evvel ilk evliliği boşanma ile sonlanmışsa ve sonraki evliliğini yaptığı eş iyiniyetli ise bu durumda ikinci evliliğin iptaline karar verilemez.

Nispi Butlan Nedir?

Nispi butlanın mevcut olması halinde eşler, Türk Medeni Kanunu m.148 ve devamı maddelerinde düzenleme altına alınan şu durumlarda dava açma hakkını haizdir:

Yanılma

Taraflardan birinin evlilik isteği olmamasına yahut evlendiği tarafla evlilik arzusu içerisinde olmamasına karşın yanılma nedeniyle evlilik iradesi ortaya koyması halinde veya evlendiği kişinin bir vasfından dolayı evlenmesi ve fakat evlendikten sonra bu vasfın eşinde olmaması dolayısıyla evlilik birliğinin çekilemez duruma gelmesi halinde evliliğin iptali davası açılabilir.

Aldatma

TMK m.150’de hüküm altına alınan aldatma, evliliğin iptaline konu edilebilecek bir diğer saiktir. Diğer eşin onuru, namusu hakkında eş tarafından aldatılmış ise; diğer eşin namusu, onuru hakkında üçüncü kişiler tarafından aldatılmış ve bu nedenle evlenilmiş ise; eşin kendisi ya da altsoyu için ağır tehlike arz eden bir sağlık sorunu gizlenmiş ise aldatmaya maruz kalan taraf evliliğin iptalini ileri sürebilir.

Ayırt Etme Gücünden Geçici Olarak Yoksunluk

Evlilik sırasında taraflardan birinin ayırt etme gücünden geçici surette yoksun olması durumunda ayırt etme gücünü daha sonra kazanan taraf mahkeme yoluyla evliliğin iptalini talep edebilir.

Korkutma

TMK m.151’de düzenleme altına alınan korkutma; kişinin ya da yakınlarından herhangi birisinin yaşamına, sağlığına, şerefine, namusuna, onuruna, haysiyetine yönelik çok yakın ve ağır olması halinde korkutmadan ötürü evlenen kişi, mevcut evliliğin iptali talebiyle dava açma hakkını haizdir.

Nısbi Butlan Davası Hak Düşürücü Süre

Nispi butlan sebebiyle dava açılacağı zaman iptal nedeninin öğrenilmesini takip eden 6 ay ve 5 yıllık süre içinde mahkemeye başvurulmalıdır. Bu süreler hak düşürücü süreler olup korkutma nedeniyle evliliğin iptalinde korku etkisinin ortadan kalktığı tarih referans alınır.

Yasal Temsilcinin Dava Açması

Türk Medeni Kanunu evlilik yaşını 17 olarak hüküm altına almıştır. Buna karşın bazı olağanüstü hallerde hâkim kararı ile 16 yaşında da evlenmeye karar verilebilir. Evlenmek isteyen küçükler ve kısıtlılar için yasal temsilcilerinin rıza göstermesi de evlilik şartı olarak düzenlenmiştir. Söz konusu kişiler için yasal temsilcilerin evliliğe rıza göstermemesi halinde evliliğin iptali davasını ileri sürme hakkı mevcuttur. Fakat yasal temsilci rızası alınmaksızın yapılan evliliklerin tamamı için iptal kararı verilmesi mümkün değildir. Evliliğin iptalinin dava konusu edilemeyeceği haller şu şekildedir:

  • Kısıtlının kısıtlılık halinden çıkmış olması,
  • Eşin gebe kalması,
  • Kişinin sonradan 18 yaşını tamamlaması nedeniyle ergin olması.

Butlan Kararının Hukuki Sonuçları

Resmi ve yetkili memur huzurunda yapılan evlilik, mahkeme kararı ile sonlandırılana kadar sonuç doğurur. Bu bakımdan, bir evliliğin mutlak butlanla sakatlanmış olması geçersiz kabul edileceği ve netice doğurmayacağı anlamına gelmez; mahkeme kararına kadar geçerliliğini korur ve sonuç doğurmaya devam eder.

Mutlak butlanla sakatlanmış bir evlilik mahkeme kararıyla sonlandırılmış olsa dahi evlilik birliğinde doğan çocuklar bu evlilik birliği içinde doğmuş olarak kabul edilir.

Evlilik sırasında iyiniyetli olan eşin kişisel durumu, evliliğin mahkeme kararıyla batıl olduğuna ve sona erdirilmesine karar verilse dahi korunur.

Nafaka, tazminat ve mal rejimi tasfiyesine dair boşanmaya ilişkin hükümler uygulanır. Eşlerden biri evliliğin batıl olduğunu davaya konu etmemiş ve yaşamını yitirmişse, mirasçılarının dava açması mümkün değildir; ancak, kişi vefatından önce dava açmış ve fakat dava sonuçlanmamışsa, mirasçıların devam eden davayı sürdürmesi mümkündür.

Dava neticesinde davalı eşin kötü niyetli olduğuna kanaat edilirse, vefat eden eşe yasal mirasçı olamaz. Bu durumda, kötü niyetli eş lehine gerçekleştirilen ölüme bağlı tasarruflar da iptal edilir.