Suçsuz yere iftiraya uğramak, iftirada bulunan kişinin TCK 267 maddesi gereğince “iftira suçundan” yargılanmasına sebebiyet verebilecek bir davranıştır.
Günlük yaşantımızda suçsuz yere iftiraya uğramak şeklinde gerçekleşen haksız isnatlarda karşılaşmamız mümkündür. Ancak kişilik haklarına da bir çeşit saldırı niteliğinde olan bu fiilin TCK 267 maddesi kapsamında “iftira suçunu” oluşturması için bir takım unsurları barındırması gerekir.
Yine benzer şekilde haksız yere iftiraya uğramak TCK 125 maddesinde düzenlenen “hakaret suçunu” da oluşturabilecek bir fiildir. Olayın oluş şekline göre iftira şeklinde gerçekleşen fiilin ceza hukuku açısından “iftira suçu ve cezası” ve “hakaret suçu ve cezası” şeklinde incelenmesi konuyu dana anlaşılabilir kılacaktır.
Suçsuz Yere İftiraya Uğramak (İftira Suçu ve Cezası)
Suçsuz yere iftiraya uğramak; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunmak, işlenmediği bilinen hukuka aykırı bir fiil isnadında bulunarak ilgili hakkında adli veya idari soruşturma yapılmasına sebebiyet vermek şeklinde gerçekleşmesi halinde TCK 267 maddesinde düzenlenen iftira suçunu oluşturur.
Failin eyleminin TCK 267 maddesinde belirtilen iftira suçunu oluşturması için bir takım unsurları barındırması gerekir.
İftira Suçu Hangi Durumlarda Oluşur
Suçsuz yere iftiraya uğramak ile sonuçlanan fiilin TCK 267 maddesi kapsamında değerlendirilmesi için aşağıdaki unsurların oluşması gerekir.
- Mağdura isnat edilen fiilin hukuka aykırı bir isnat olması gerekir.
- Fail tarafından ortaya atılan bu haksız isnadın mağdur tarafından gerçekleştirilmediği bilinmelidir.
- Bu suç isnadının mağdur hakkında soruşturma veya kovuşturma açılmasına sebebiyet verebilecek ölçüde olması gerekir.
İftira suçu unsurlarından da anlaşılacağı üzere failin kişilere haksız yere iftirada bulunmasında asıl amaç mağdurun bu isnat nedeniyle yargılanarak ceza almasıdır.
Haksız Yere İftiraya Uğramak Cezası
Failin eylemi yukarıda belirtmiş olduğumuz iftira suçu unsurlarını barındırması halinde fail TCK 267 maddesi gereğince yargılanarak cezalandırılacaktır. Fiilin ağırlığına göre ve suçun mağdur üzerindeki bırakmış olduğu etkilere göre farklı adli cezalar öngörülmüştür. TCK 267 maddesinde yer alan haksız yere iftiraya uğramak cezası diğer bir ifade ile iftira suçu cezası ise aşağıdaki gibi sıralanabilir.
- Suçsuz yere iftiraya uğramak şeklinde gerçekleşen haksız isnat nedeniyle, mağdur hakkında soruşturma veya kovuşturma açılmasına sebebiyet vermek şeklinde geçekleşmesi iftira suçunun temel şeklini oluşturur. Mağdur hakkında yapılan kovuşturma sonunda herhangi bir nedenle ceza verme yoluna gidilmemesi halinde fail 1 yıl ile 4 yıl arasında hapis cezası ile cezalandırılır.
- Suçun failinin, suçun işlenmesinde gerçeği yansıtmayan deliller üretmesi halinde hakkında verilecek ceza yarı oranında arttırılır.
- Mağdurun bu haksız suçlama nedeniyle gözaltına alınması veya tutuklanması hatta mağdur hakkında başkaca güvenlik tedbirleri uygulanması halinde fail hakkında verilecek olan ceza ayrıca yarı oranında arttırılır.
- Haksız suç isnadı nedeniyle mağdurun müebbet hapis veya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmedilmesi durumunda fail 20 yıl ile 30 yıl arasında hapis cezası ile cezalandırılır.
- Mağdur hakkında hükmedilen hapis cezasının infazına başlanılmış olması durumunda ise yine fail hakkındaki ceza 1/2 oranında arttırılır.
İftira Suçu Nedeniyle Tutuklanmak veya Gözaltına Alınmak
Haksız yere iftiraya uğramak bazı durumlarda suçun mağduru açısından çok daha ağır sonuçlar doğurabilir. Bunlardan birisi de mağdurun bu haksız suç isnadı nedeniyle tutuklanması veya gözaltına alınmasıdır.
Failin mağdura yönelik haksız suç isnadında bulunması nedeniyle tutuklanması veya gözaltına alınması durumunda fail ayrıca “Kişiyi Hürriyeti Yoksun Kılma Suçu “ ile yargılanarak cezalandırılmaktadır.
İftira Suçunda Etkin Pişmanlık
TCK 267 maddesinde yer alan iftira suçu için etkin pişmanlık hükümleri uygulanması mümkündür. Yukarıda haksız yere iftiraya uğramak cezası başlığımızda da belirttiğimiz gibi, mağdurun yargılanması sonucu hukuki durumuna göre, fail hakkında ciddi cezai yaptırımlar uygulanabilir.
Aynı şekilde iftira suçunda etkin pişmanlık durumunda fail hakkında ciddi ceza indirimleri yapılır. TCK 269 maddesinde yer alan iftira suçunda etkin pişmanlık durumunda indirilecek ceza oranları ise aşağıdaki gibidir.
- Mağdur hakkında iftira suçundan dolayı adli ya da idari soruşturma başlanılmadan gerçeğin beyan edilmesi durumda fail hakkında ceza 4/5 oranında indirilir.
- Suçun mağduru için bu haksız suç isnadından dolayı soruşturmaya başlanılmış olmasına rağmen, kovuşturma aşamasına geçilmemiş olması halinde fail hakkındaki ceza 3/4 oranında indirilir.
- Kovuşturmaya başlanılmış olan iftira suçu nedeniyle hüküm kurulmadan etkin pişmanlık gösterilmesi durumda ise 2/3 oranında ceza indirimi yapılır.
- Mağdur hakkında suçsuz yere iftiraya uğramak nedeniyle mahkumiyet kararı verilmesi sonunda etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak isteyen fail hakkında verilecek olan ceza 1/2 oranında indirilir.
- Hükmün kesinleşmesine müteakip infaz aşamasında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak gerçeği beyan eden fail hakkındaki ceza ise 1/3 oranında indirilir.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi suçsuz yere iftiraya uğramak nedeniyle bazı durumlarda idari soruşturma yapılması da mümkündür. İdari soruşturma yapılmasını gerektiren durumlarda da etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilir. Bu durumlarda da yine benzer şekilde iftira suçunda etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilir.
Suç Uydurma ve İftira Suçu Farkı
Ceza kanunumuzda “suç uydurma” ve “iftira suçu” ayrı ayrı yaptırımlara bağlanmış suçlardır. Aralarındaki tek ve en önemli fark iftira suçunda suçun mağduru belli iken, suç uydurma suçunda ise suç isnadında bulunulan kişi belli değildir. Bu nedenle TCK 271 maddesinde düzenlenen suç uydurma suçsuz yere iftiraya uğramanın konusunu oluşturmamaktadır.
Hakaret Şekilde Suçsuz Yere İftiraya Uğramak
TCK 267 maddesinde düzenlenen iftira suçunun temel unsuru; Failin haksız bir suç isnadı ile mağdurun yargılanmasını sağlamak amacı ile şikayette bulunması şeklinde gerçekleşir.
Bunun dışında failin mağdurun şeref ve saygınlığına dokunacak şekilde isnatlarda bulunması da ceza hukuku açısından suç teşkil eden fiiller arasında yer alabilmektedir. Uygulamada bu durum genellikle “namusa iftira atma” şeklinde gerçekleşir. Fail bu durumda herhangi adli ve idari soruşturma başlatılması amacı gütmemektedir. Bu nedenle şerefe, namusa veya kişinin saygınlığına yönelik bir söz hakaret suçunu oluşturabilecektir.
Namusa İftira Atmanın Cezası
Ceza hukukumuzda namusa iftira atma şeklinde ayrıca bir suç tanımı yapılmamıştır. Ancak kişinin namusuna yönelik bir söz ve ithamlarda bulunulması TCK 125 maddesinde belirtilen hakaret suçunu oluşturabilecek davranışlardır. Yapılan soruşturma sonucunda suçun TCK 125 maddesindeki tanıma uyması halinde fail 3 ay ile 2 yıl arasında hapis cezası ile cezalandırılabilecektir.
Asılsız Suçlamanın Cezası Nedir?
Asılsız suçlamanın cezası olarak da yine ayrıca bir suç tanımı yapılmamıştır. Ancak asılsız suçlamanın kimliği bilinen bir kişiye yöneltilmesi halinde TCK 267 maddesinde belirtilen iftira suçunu oluşturabilecektir. Bunun dışında asılsız suçlamanın kimliği belirli olmayan kişi veya kurumlara yöneltilmesi durumda ise TCK 271 maddesinde yer alan suç uydurma suçunu oluşturabilecektir. Ancak asılsız suçlamanın cezası genellikle TCK 267 maddesi kapsamında yani iftira suçunun cezasına konu olabilecek bir davranıştır. Bu durumda ise fail yukarıda belirttiğimiz “suçsuz yere iftiraya uğramak cezası (iftira suçu cezası) başlığında belirttiğimiz şekilde cezalandırılabilecektir.
İftira Suçu Şikayete Tabi Midir?
Failin eyleminin TCK 267 maddesi kapsamında değerlendirilmesi halinde iftira suçu oluşur ve iftira suçu şikayete tabi suçlar arasında yer almaz. Suçun öğrenilmesinden sonra Cumhuriyet Savcısı tarafından re’sen soruşturma yapılır ve iftira suçunun unsurları oluşması halinde fail hakkına kamu davası açılır. Suçun mağdurunun şikayetinden vazgeçmesi failin cezalandırılmasının önüne geçmemektedir.
İftira Nasıl İspatlanır
Ceza hukukunda kullanılması mümkün olan bütün deliller iftira suçunun ispatlanmasında da kullanılabilir. Genellikle tanık beyanları, telefon kayıtları, kamera kayıtları bu konuda belirleyici bir ispat unsudur.
İftira Suçu Nasıl İspatlanır Konusunda Yargıtay Kararları
Sanığın 08.11.2020 tarihinde CİMER’e katılanla ilgili yazdığı dilekçede katılanın FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisaklı olduğunu, Ortakent Polis Lojmanları’nın yapım ihalesini FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisaklı firmaya verdirdiğini, ihaleye karıştırdığı fesat karşılığında müteahitten piyasa değerinin çok altında villa aldığını, kamu görevlileri ve araçlarını keyfi olarak Kıyas isimli müteahitin özel işleri amacıyla kullandırdığını ifade etmiştir. Yapılan incelemede İstihbarat Şube Müdürlüğünden gelen cevabi yazılara göre katılanın FETÖ/PDY ile iltisaklı olmadığı, Bodrum İlçe Emniyet Müdürlüğü Destek Hizmetleri Büro Amirliğinden gelen cevabi yazıya göre yaptırılan lojmanların kamu ihale koşullarına göre gerçekleştirilmeyip zaten hayırsever bir kişi tarafından yaptırıldığı, yine yapılan incelemede tapu kayıtlarına göre katılanın kendi ve eşi adına sahiplik bilgisine rastlanılmadığı son olarak da bilgi ve görgüsüne başvurulan Cem Memişyazıcı’nın da sanığın iddialarını doğrulamadığı anlaşılmıştır.
Dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere göre katılanın husumete yönelik beyanını doğrular nitelikte sanık hakkında Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/13040 sayılı soruşturması kapsamında sanık hakkında gizliliği ihlal suçundan kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın verildiği de tespit edilmiştir. Tüm bu hususlara göre, sanığın 08.11.2020 tarihli dilekçesi ile katılan hakkında şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde ve katılana duyduğu husumetle katılan hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını sağlamak amacıyla hukuka aykırı bir fiil isnat ettiği anlaşılmakla sanığın iftira suçundan mahkumiyeti yerine hatalı gerekçe ile beraatine karar verilmesi hukuka aykırı görülmüştür.
Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 10.01.2024 tarih, 2023/3578 esas ile 2024/153 sayılı kararı
İlgili Yargıtay kararından da anlaşılacağı üzere herhangi bir kişiye suç isnadında bulunulması sonucunda ilgili hakkında soruşturma ve kovuşturma aşamasında suçun sübuta erip ermediği konusunda da araştırmalar yapılır.
Suçsuz Yere İftiraya Uğraşan Kişiler Ne Yapmalıdır?
Suçsuz yere iftiraya uğramak kişiyi cezai yönden yıpratabileceği gibi kişinin itibarını ve saygınlığını zedeleyebilecektir. Bu nedenle Her ne kadar iftira suçu şikayete tabi değil ise de; kendisine karşı haksız bir suç isnadında bulunulan kişinin bunu öğrenmesinden sonra yetkili makamlara delilleri ile birlikte şikayette bulunması daha etkili olacaktır. Ancak iftiranın namusa iftira atmak şeklinde gerekleşmesi durumu hakaret suçunu oluşturabilecektir. Bu durumda ise suçun mağdurunun 6 aylık süre içerisinde şikayet hakkını kullanması gerekir.
Suçsuz Yere İftiraya Uğramak Nedeniyle Tazminat Davası
Kişilere yöneltilen iftira nedeniyle kişinin tutuklanması, gözaltına alınması veya başkaca bir güvenlik tedbiri uygulanması mümkündür. Bu durumlar suçun mağdurunun maddi açıdan kayıplara neden olabilecektir. Ayrıca bu iftira kişilik haklarına da bir saldırı niteliğinde olduğundan dolayı manevi tazminat şartlarını oluşturabilecektir. Her iki durumda da iftiranın kanıtlanması durumunda ilgili kişi hakkında maddi ve manevi tazminat davası açılması mümkündür.